Gönderi

Mustafa Kemal samsuna gitmek için ailesi ile vedalaşırken yaşananlardır
Cuma selamlığından sonra Mustafa Kemal annesi ve kardeşiyle son kez vedalaşmak için tekrar eve gelir. Makbule Hanım'a kulak verelim: ''Ertesi gün araba kapıya dayandı. Annemle ağabeyimin birbirlerine vedası çok hazin oldu. Sarıldılar, öpüştüler. O, annemin ellerini tekrar tekrar dudaklarına götürdü. Öptü, öptü, öptü... Aşağıya kendisini uğurlamak üzere arkadaşları gelmişti. Adetimiz gereği aşağıda erkekler olduğu için, ben alt kata inmedim. Ağabeyim merdivenin başına çıktı, gözlerini gözlerime dikti. Belki dakikalarca konuşmadan birbirimize baktık. Ben olanları ve olacakları düşünecek halde değildim. Ağabeyim: -Niçin konuşmuyorsun Makbuş? dedi. -Ağabeyim dedim, ne konuşayım... Muharebeye giderdin, bilirdim. Terfi ederek giderdin, bilirdim. Bir vazife ile giderdin, bilirdim. Fakat bugün ne için gidiyorsun? Benim aklım durdu bu gidişe. -Evet Makbuş, dedi. Merak etme, bunu da bilirsin inşallah! Beni bağrına bastı. Veda etti. Merdivenleri atlayarak aşağı indi. O, arkadaşlarının refakatinde arabasına binip kapıdan uzaklaştığı zaman, biz pencerelere yığılmış gözyaşı döküyorduk. Bizi gene annem teselli etti: -Sen asker kardeşisin! dedi. Ayıp. Ağlanır mı hiç askerin ardından? Üzüntünü belli etme kimseye. Misafirlere şerbet ez. Memleketi için giden insanın, ölse bile ardından ağlanmaz!''
·
116 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.