Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Avrupa'nın şuurumuzu felce uğrattığı kelimelerden ikisi de kültür ve medeniyettir. "Çağdaş uygarlık düzeyi"nin dışında bazı hakikatler olabileceğini idrâk edemedik. İkinci Meşrutiyete kadar kültür kelimesi yok bizde. Nasıl olur? Kültürü karşılayacak kelimemiz yok mu? Kültür tek başına bir Babil kulesidir. Balıkçılık, ziraat, mikrop üretimi, vs. 161 manâsı var. 161 mânâsı olan kelimenin hiçbir mânâsı yoktur. 1- 1930'a kadar Fransa irfan mânâsına kullanır. Alman Herder'den itibaren çeşitli mânâlar veriyorlar. Kemâlat-ı beşeriyeyi tamamlayan her şey. Ferdiyeti şahsiyete çeviren her şey. Osmanlı'da bunun ismi irfandır. Batı, billur bir avizeyi kırar ve toz halinde bize sunar. 2- Antropolog ve etnologların kelimeye kazandırdıkları mânâ, maddî medeniyet-manevî medeniyet. Bu mânâda kültür=medeniyet. Avrupa bizi de kendi kesretine düşürmek için bu kelimeleri ihraç ediyor. Büyük kaamuslarda, meselâ Webster'de kültür=medeniyet. Braudel'de de aynı şekilde. İtalyan Ansiklopedisi'ne yazdığı medeniyet maddesinde Braudel iki kelimenin aynılığı üzerinde durur. Kültür bir milleti millet yapan her şeydir. Yani dünya görüşüdür. İkincisi ise bir medeniyetin tabiatı dizginlemek için kullandığı her türlü vasıtadır. Bu iki kelimeyi neden soktu intelijansyamız? Kurt, dumanlı havayı sever. İntelijansyamız kendi dünyasından kopmuştu. Bir kazazededir. Sığınacağı hiçbir ada yoktur. Kendi medeniyetini inkâr ettikten sonra, ölü medeniyetlerden kendine ecdat arar. Cami avlusunda bulunmuş bir çocuktur. Kültürü almıştır, irfanı atmıştır. Medeniyeti almıştır, ümrânı atmak için. Çünkü irfanını ve ümranını bilmez. Kültür cumhuriyetin armağanıdır. Cumhuriyet kelimelerin kökünü arar. Halbuki kelimeler köklerinden uzaklaştıkları ölçüde mücerreti ifade ederler. Kelimeleri tarih yoğurur. Türk intelijansyasının sefaletini bu kelime sergiler. Ondan sonra ekin karşılığını bulurlar. Topraktan deve dikeni çıkarır. Halbuki arif, maruf, tarif, bütün aile efradıyla bize girmiş olan bir irfan kelimesi vardır. Tam bir kültür hercümerci içindeyiz. Bu hercümercin ilk sebebi kültür kelimesini almamızla başladı. İngilizler'in dediği gibi, "Ahmak doğan, ahmak ölür". Kültürün iki mânâsı aynı metinde iki farklı mânâda kullanılıyor. Rüyadaki şekiller gibi. Bakıyorsunuz melek, bakıyorsunuz hayalet. Eğer kültür irfansa, emperyalizmin silâhı irfan değildir. İrfan kendini tanımaktır, şuurlanmaktır. Hiçbir emperyalizm irfanıyla istilâ etmez. Biz ki Yunan'dan mantığı almışız, insanı insan yapan bütün değerlere açığız. Ama hiçbir emperyalizm Descartes ile Shakespeare'le gelmez. İrfan emperyalizmi olmaz. Avrupa Hind'de de, Çin'de de, Osmanlı'da da habis programını başarı ile oynamıştır. Bu, irfanımız olmadığına bizi inandırmaktır. İrfanı olan bir ülke bütün irfanlara açıktır. Kültürün emperyalizmi olmaz. Kültür insanîdir, insanın has bahçesidir. Kültür bir hayat üslubu olarak tarif edilmektedir. Kelimeleri mikrop kapar gibi kapıyoruz. Beşeri kemâlle, emperyalizm nasıl bağdaşabilir. Kültür emperyalizmi Batı'da yeni doğmuş bir cenindir, hilkat garibesidir. Az gelişmiş ülkelere ihraç eder Avrupa bu kelimeleri. Avrupa'nın ciddi kaamuslarında yeralmaz. Batı dillerinde medeniyet kelimesi 18. yüzyıla kadar yoktur. Civil, civilis vardır. Kültür de aynı asırda arz-ı endam eder. Culturel hem culture'ün, hem medeniyetin (civilisation'un) sıfatıdır. Hakikatte medeniyetin sıfatıdır. Medeniyet Batı'nın istilâlarıdır, Batı'nın kendisidir. Civilisation vardır=Batı'nınki, diğerleri civilisation'lardır. Gerçek örnek Batı'nınkidir. Diğerleri onun karikatürleşmiş şekilleridir. Çin medeniyeti veya İslâm medeniyetidir. Medeniyet su gibi bulunduğu kabın şeklini alır. Bir hayat üslubu mânâsına da kullanılır. Giyinme, oturma, yemek, içmek gibi Batı'nın kendine mahsus tavırlarının otoriter bir yoldan kabul edilmesidir. Batı bize ve kendisinden olmayan bütün ülkelere kendi hayat tarzını empoze eder. Kültür emperyalizmi asıl budur. Osmanlı'nın emperyalizminden sözedilir. Osmanlı maddî ve manevî bütün hazinelerini insanlara götürür. Emperyalizmin de iki mânâsı var. Avrupa'nın kelimeleri de kendisi gibi ikiyüzlüdür. Avrupa "Empire Ottoman" der. Geniş ülkelere yayılan nüfuzlu, büyük devletler empire'dir. Lenin tarafından milletlerarası dil alanına atılmış bir kelime: emperyalizm, kapitalizmin son merhalesidir. Kapitalizmin ideolojisi liberalizmdir. Kapitalizm iktisadî bir kelimedir. Kâr esasına dayanan bir dünya istihsal şeklidir. Kapitalizm belli bir merhalede mutad olan yolları terkeder. Sermaye belli ellerde toplanacaktır. Pazarların paylaşılmış olması kapitalist ülkeleri savaşa itecektir. Monopollerin, tröstlerin olduğu bir dünyada savaşa itecektir. Monopollerin, tröstlerin olduğu bir dünyada "Bırak yapsın, bırak geçsin" bir hâtıradan ibarettir. Kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen bir dünyanın kana, baruta, savaşa, atom bombasına başvurmasıdır. Osmanlı İmparatorluğu deyince bir iltibasa yolaçmaktadır. Osmanlı Devleti Devlet-i Aliyye'dir ve imparatorluk değildir. Bu devleti zorla imparatordur, emperyalisttir diye takdim etmek ya büyük bir cehaletin, yahut da bir ihanetin sonucudur.
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.