Otobiyografi; hem de bir cesedin! Bu nasıl bir kitaptır ki bu ismi vermiş yazar sorgulaması yaparken, yazarın yaşadığı dönem içerisindeki Rusya’da gerçekleşen siyasi olaylar, ihtilal ve rejim değişikliklerinin sıkışmışlığı ve bunların Rusya’nın Proletarya insanının hayatında nasıl bir etki bıraktığı, kendisi küçük etkisi büyük onbir hikaye ile anlatmış yazar. Bu hikayelerde varoluşçuluk yazarın varolma çabası, sürrealizm ve felsefi bilgiler baskın. Makina,Tıp, Mitoloji, Kimya aklıma gelenler, her konuda bilgiler hikayelerin içinde harmanlanmış. Okurken yer yer tebessüm ettim, sorguladım, sıkıldığım yerler de oldu, ilginç buldum, bu nasıl bir betimleme nasıl bir tasvirdir diyerek şaşırdım. Sürrealist yazım insanın anlam algısını zorluyor. Sakin ve dingin bir kafa ile okunmalı. Hikayeler içinde en çok sevdiğim “Gözbebeğinde” oldu (İkili aşk ilişkilerine dem vurup sevdiği kadının gözbebeğinin içindeki minik kopyası ile konuşan Adam) “ Bir çok insan ilişkileri yarı kararlıdır buzun erimesi ile kaynama noktası arasında bir yerdedir.” Sf56 “Elmas dediğimiz parıldayan karbonun ellerimizi simsiyah yapan sıradan bir kömüre dönüşme anı gözlenebiliyorsa, neden ‘seni seviyorum’un…” Sf56 “ Gerçek aşk objesi daimi olarak değişir ve bugün birisi seni, ancak dünkü sana ihanet ederek sevebilir. “ Sf57 Bir Cesedin Otobiyografisi konusuna geldiğimizde bir zamanlar 24 numaralı oda sakini olan kişi kendinden sonra bu oda da yaşayacak kişiye; “ Her kimsen şu ana kadar mutlu etmeyi başaracağım tek insan sensin. Kendimi asarak odamı boşaltmasaydım kendine biraz zor pansiyon bulurdun” Shtamm odaya girdiğinde defter buluyor ve ilk sayfasını açtığında karşısına bu satırlar çıkıyor. Ve başlıyor Hikayeleri okumaya, bizde dinliyoruz. En sevdiğim öyküler; “Göz Bebeğinde Çatlak Koleksiyoncusu Firari Parmaklar Isırılamayan Dirsek” oldu. Yaşarken var olamayan 24 numaralı oda sakini, olmayanların diyarına gitmeden önce olanların diyarındaki varolma sancısını birine yüklemek istemiş. Bu sancının yükünü taşımak Shtamm’a kalmış. Aşağıdaki son alıntılar da bunun onayı niteliğindedir. “ Uzun lafın kısası, benim asla sahip olamadığım özel bir yeteneğe sahipsin: Yaşama kabiliyeti.” sf8 “Kendi ‘benliğimle’ ilgili tüm deneyimlerimin başarısızlıkla sonuçlandığını hesaba katarsak, başka birisininkinde yaşamayı uzun zamandır düşlüyorum. Sen hayattaysan, zaten başarmışım demektir. Elveda” sf35

Bir Cesedin OtobiyografisiSigizmund Krjijanovski · Aylak Adam · 201554 okunma

·

47 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.