Gönderi

Yunan İhtilali, tüm “Yunanlıların katıldığı bir hareket değildi. Bu biçimde bir yorum, tarihi bir “uluslar” mücadelesi olarak gören ve temelde geçen yüzyıl oluşmuş bir görüşten kaynaklanmıştır. Bu tür görüşler yanlış olmaktan öte, insanlara ve yeni kuşaklara bu “ulusçu” düşünceyi aşılamaktadır. Yunanlılar “cumhuriyetçi” ve “tutucu” olarak ayrılmışlardı.1 Cumhuriyetçiler ise, Osmanlı Devleti içinde, bağımsızlık düşünceleri gütmeden devrim yoluyla düzeni değiştirmek isteyenler, ve ayrı devlet kurmak isteyenler olarak ayrılmışlardı. Yunanlıların önemli bir kesimi ise Osmanlı Devleti sınırları dışında ve genellikle Avrupa’nın büyük kentlerinde yaşamış ve bu yörelerdeki gelişmelerden etkilenmişlerdi. Kuşkusuz hiçbir şeye karışmayan, bu (mücadeleci) konularda görüş sahibi olmayan birçok insan da vardı. Bu dönemdeki mücadeleye katılanlar (Müslüman/Hristiyan yada Yunan/Türk olarak değil de) “cumhuriyetçi/tutucu” olarak sınıflandırılmazlarsa tarih yorumlanamaz, olaylar anlaşılamaz. Patrik’in neden Regas’a ve Koraes’e karşı çıktığı, Regas’ın neden Pazvantoğlu’na hayran olduğu, Hellen Nomarşisi’nde neden Kiliseye saldırıldığı açıklanamaz. Giderek; bu “çelişkili” durumlara bir anlam verebilmek için, kimi olaylar hiç olmamış gibi davranılır, tarih “uydurulur”.
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.