Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Nostalghia, Andrei TARKOVSKY (1983)
"Büyük aşkları bilirsin. Öpüşmek yok. Öpüşme yok. Hiçbir şey yok. Çok saf! Bu yüzden büyük. Duygular.. Dile getirilmeyen duygular unutulmazdır." Nostalghia, Andrei Tarkovsky'nin muhteşem eserlerinden bir diğeri.. Bu başyapıt bana göre, "yabancılaşma" kavramını sinema tarihinde en iyi anlatan eserlerin başında geliyor. İnsanın "ev" dediği ve öyle hissettiği yere dönmeye dair gerçekçilikten biraz uzak, biraz büyütülmüş özlemini ve sanatın kültür ile beraber hayran kalınası doğasını beyaz perdeye taşıyor. Tarkovsky bu filmi çekerken " Rusya'da daha fazla yaşayamam, ama burada da yaşayamam" dediğini düşünürsek eğer birçok filminde olduğu gibi, bu filmde de kendi hayatından ve iç hesaplaşmalarından parçalar sergiliyor bizlere. Filmin ana karakteri Andrei Gorchakov ile bize bunu gösteriyor Tarkovsky. Gorchakov; İtalya'nın tüm güzelliklerine rağmen Rusya'daki hayatının hayalleri ile lanetlenmiş ve, yaratıcı hedeflerine ulaşmak için vatan hasreti ile mücadele etmesi gerekiyor. Tarkovsky, "Sculpting in Time" adlı eserinde "esasen zamanın kendisinde var olan içsel, ahlaki niteliklerle" ilgilendiğini yazmıştı. Ve birçok farklı röportajında ise filmlerinin, izleyicilere "zamanı hissettirmesini" istediğini dile getirmişti. Çünkü Tarkovsky için "seyirci" ancak bu şekilde sadece "seyirci" olmaktan çıkar ve gördükleri ile doğrudan iletişime geçebilirdi. Bana kalırsa Nostalghia bunu harika başarmış bir yapıt. Çekimler, sahneler, seçilen mekanlar gibi konulara girmeyeceğim. Hem bunlar hakkında yorum yapacak kadar yetkili hissetmediğimden hem de filmi aşırı beğendiğim için bu konularda tarafsız yorumlar yapamayacağımdan bu kararı aldım. Bu film üzerine yapılan çalışmaları okuduktan sonra tekrar tekrar filmi izlemek ise tek kelime ile "harikulade". Tarkovsky'nin metaforlar yaratma ve kullanma üzerindeki başarısının tartışılması güç bir konu olduğunu düşünüyorum. İşte bu nedenle filmin analizlerini okuduktan sonra izlemesi çok daha zevkli hale geliyor. Beni, bu bahsi geçen durumun film içerisindeki en çok etkileyen örneği ise Domenico adlı karakterin son sahnesi. Bu film hakkında spoiler vermeyeceğim için ne olduğunu yazmayacağım fakat arka planda kullanılan müzikten tutun kadrajdaki figüranların aldıkları konumlar ve hareketlerine kadar sahne içerisindeki her bir unsur ile bize bir şeyler anlatmak istiyor Tarkovsky. Bu filmi henüz izlemediyseniz eğer zaman ayırmanızı isterim. Filmden sevdiğim bir replikle başladığım yazımı yine sevdiğim bir replik ile bitirmek istiyorum. "Bir damla diğer bir damla ile birleştiğinde daha büyük bir damla oluşturur, iki farklı damla değil." Mert EROL 23.11.23
·
168 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.