Harese nedir; bilir misin ? harese şudur:
develere çöl gemileri derler bilrsin, bu
mübarek hayan üç hafta yemeden içmeden
aç susuz çölde yürür de yürür o kadar
dayanıklıdır yani. ama bunların çölde çok
sevdikleribir diken vardır. gördükleri yerde o
dikeni koparır- çiğnemeye başlarlar.keskin
diken devenin ağzında yaralar açar, o
yaralardan kan akmaya başlar. tuzlukan
dikenle karışınca bu tad devenin daha çok
hoşuna gider. böylece yedikçe kanar,
kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz
ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve.
Bunun adi haresedir.
Insanlar, birbirini öldürürken kendilerini
öldürdüklerin ve kendi kanları ile sarhoş
olduklarını anlamazlar. Her insanın her
coğrafyanın güzel bir masalı yoktur, özellkle
Mezapotamya 'nın yoktur içinde acı, keder,
cinayet, ask, ölüm, soykırım vardır bunlar,
masalın üzerine kabus gibi çökmüs birer
gerçek. Pişmanlğın, af dilemenin gelmiş
geçmiş en büyük kraliçesini bulmak gerek, bu
topraklardan, bu toprağın insanlarından af
dilemesi için. Kanlı bir toprakta hiç
olmayacak birine aşık olunur mu? insanların
ve hiçbir dinin istemediği, günah saydıği bir
aşk mezapotamya toprağına yakışır mı?lşid
denilen kendini dindar sayan farelerin
insanları din adi altinda türlu türlü
işkencelere maruz bırakması, sırf mensup
oldukları dinden dolay Yezidileri (Ezidiler)
katletmeyi sevap olarak görmeleri, dünyanın
ise bu vahşete seyirci kalması insanın kanını
donduruyor. Kitap aşkın en tutkulu halini
anlatmakla kalmıyor, sevginin ve aşkın en
karanlık hallerini yansıtıyor. Ve bizi
duygularımızın labirentine sürüklüyor.
Ortadoğu'nun gerçeklerinide gözler önüne
seriyor. Ezidilik inancının izlerini de
bulabileceğimiz bu romanda, inanç sistemleri
ve kültürel zenginlikler üzerine derin bir
tefekkür sunuluyor bizlere Huzursuzluk,
sadece bir roman değil, hayatın kendisiyle
yüzleşme cesaretini taşıyan bir eser.