Soğuk yıldızın birinde afaroz edilmiş gibiyim, korkunç, çaresiz bir uyuşukluktan başka bir şey hissetmekten âcizim. Eğilip sıcak, kendi halindeki dünyaya bakıyorum. Âşıkların yataklarından, bebeklerin beşiklerinden, yemek masalarından oluşan bu yuvaya, dünyadaki bütün bu hayat alışverişine bakıyorum ve cam bir duvarın içinde kapalı kalmışçasına kendimi her şeyden uzak hissediyorum.