Bu gezegendeki her insanın başka bir insandan en çok altı kişi uzak olduğunun söylendiğini sıkça duymuşsunuzdur. Başta şok edici gibi gelse de ayrıntılı incelersek gerçekten de mantıklı olduğunu anlıyoruz. Örneğin ben, Bill Clinton'dan sadece üç aşama ayrıyım. Bu nasıl oluyor? Pekâlâ, City Of London'da çalışan çok yakın bir arkadaşım var. Onun patronu bankanın Amerika'daki şubesinin patronunu tanıyor ve bu Amerikalı patron da Bill Clinton'ı tanıyor. İşte bu! Beni Bill Clinton'dan yalnızca üç insan ayırıyor. Eski başkan Bill Clin- ton'dan sadece üç aşamayla ayrılmama pek aldırmıyor olabilirim ama yine de durum oldukça ilginçtir. Yine ilginç olan başka bir şey de bağlantıların çalışma biçimidir. X işini yapan kişiyi tanıyıp tanımamanız mühim değil, mühim olan tek şey toplumla bağlantıda olmanız ve böylece gezegendeki neredeyse herkese ulaşabilir olmanızdır (bir yerlerdeki bir kişi de X hakkındaki bir şeyler biliyordur).
Bir kişinin başka bir kişiyle altı aşamayla bağlı olmasının sebebini anlamak da çok kolay. 100 kişiyi tanıdığımı varsayalım (daha fazla da olabilir ancak insan beyninin farklı isimleri hatırlama ve ayırt etme anlamında 200 kişilik bir kapasitesi olduğu söylenir. Bu kapasite insan evriminin erken dönemlerinden, hayatın küçük kabilelerde geçtiği zamanlardan kalan ev- rimsel bir mirastır). Tanıdığım 100 kişi 100 başka kişiyi tanıyor ve zincir böyle sürüyor. Beş adım sonra rakam 100 milyara çıkıyor (100 çarpı 100 çarpı 100 çarpı 100 çarpı 100, 5 kez). Dünya üzerindeki insan sayısı da altı milyardır. Yani bu modeldeki beş adımlık bir bağlantı ve tanışlık bile gezegendeki herkesle bağlantıda olmaya yetiyor. Ancak elbette herkesin 100 tanıdığı olmayabilir ve bu yüzden de dünyadaki herkesi kapsayan bir ağ kurmak için altı aşama gerekebilir. Belki de bu yüzden, yani bağıntılı olma halimizi en iyi durumuna getirmek adına daha fazla tanıdığı olan insanların cazibesine kapılıyoruz.
Sayfa 118 - PdfKitabı okudu
·
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.