sandalım göle düştü, parçalandı
bana bakan taşları ayırdım bakmayanlardan
ölüme yaklaştıkça insan soğuyor
yorgun ayrılıyor eti kemikten
çürüdükçe güzelleşiyor
yanağındaki gamze
her gece bir nasihat durur başımda
kanunlardan bahseder politikanın gücünden
masa başı iş, yıllık izinler, sosyal yan haklar
kırbacın şaklaması eriyen kaburgalarda
fotokopi makinesinden sorumlu müdür
efendim, hürmetlim, baş katibim
nasıl arzu edersiniz ölmemi, söyleyin