Kısaca “Cinsiyet temelli üstünlük kurma çabası” denilebilir.
Örneğin: Bir kadın, elektronik mağazasında sessizce televizyon seçmeye çalışırken, satış görevlisi yanına yaklaşır. Kadın, bu konuda oldukça bilgili olduğunu ve tercihini yaptığını belirtir. Ancak satış görevlisi, buna rağmen sessizliği bozar. Ardından modelin ekran çözünürlüğü, hoparlör özellikleri, bağlantı seçenekleri hakkında uzun bir monoloğa başlar. İşte bu gereksiz durum, mansplainingdir.
"Man" (erkek) & “explaining" (açıklama) demektir.