Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İç dünyamdaki görünüm kırıyordu kolumu kanadımı. Bütün geçmişim geçiyordu gözümün önünden, bir ruh perişanlığı görünümü, vahasız bir çöl. Soğuğa dayanamayan bir çöl demek daha doğru olur. Bir ufuktan ötekine, kapağın şu kenarları, hiçbir şey yok, bir çiçek bile, kimi yerde kupkuru toprak, kimi yerde toz, kimi yerde çamur. Benim suçum mu bu? Yalnız benim suçum mu? Elimden bir şey gelmemişti ki. O ne acı, ne ıstırap, ne üzüntü, ne karmaşık durum! Pekala neşe de olabilirdi içinde, neşe olabilir miydi acaba? Şu kirli kurşun rengi, şu donuk aydınlık yerine parlak bir ışık da olabilirdi. Sevgi de olabilir miydi? Olabilirdi. Ne çok fırsat kaçırmıştım! Kadınlar, sevmeyi beceremediğim için yüzüstü bırakıp gitmişlerdi beni. Son şansım Yvonne ya da Marie'ydi. Ama içimde sevgi vardı. Ruhumun mağaralarında, kodeslerinde, kuyulu zindanlarında. Kilitli. Kapılar kapalıydı ve anahtar bende değildi. Ah, ah, evet, bütün bunlar ta ötelere ve derinlere gömülmüştü. Evet, çok karışık bir işti bu. Sınırsız bir pişmanlık duydum. Bitirmek gerekli bu işi. Kötü başlamıştım. Daha doğrusu hiç başlamamıştım. Elbette, bütün başlangıçları kaçırmıştım. Şimdi ne yapmalıyım? Beklemek, sıkıntı içinde beklemeli miydim? Peki neyi?.. Ah, ah, keşke her şey yeniden başlayabilseydi. Her şeye yeniden başlamak isterdim. Yeniden başlayabilmesi içinse, önce bitmesi gerekir. Umacak bir şey var mıydı acaba? Herhangi bir şey umabilir miydim? Umut kalmamıştı. Umut kalmış mıydı? Umut kalmadığını düşünüyordum. Oysa, insanlar epey kalabalıktılar çevremde, dolanıp duruyorlardı, kıpır kıpırdılar, saydamdılar; yiyor, uyuyor, hiçbir şey söylemiyor, birbirleriyle boş boş konuşuyorlardı. Yaşamda yaşam için gezinen uyurgezerler miydi yoksa bunlar? Şimdi artık uyandıklarını, hiç değilse pek çoğunun uyandığını görüyordum. Birtakım özlemleri vardı. Bir şeyler yapıyorlardı. Şu karabinalı adamlar, şu ateş, şu koşuşma... Ta başından beri, milyarlarca insan gelip geçmişti. Bugün bile üç milyar kişiyiz. Nasıl olmuş da hepsi yüzyıllarca, yüzyıllarca, yüzyıllarca buna katlanmıştı? Bütün o yığınları düşündüm. Baş dönmesi. Sonsuz bir bilinçsizlik mi?
Sayfa 83 - Yapı Kredi Yayınları, Çevirmen: Bertan Onaran, 2. Baskı, Nisan 2022
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.