"Murasaki Şikibu'nun yaşadığı devirde ise yaşayan hayaletler hem fizikötesi varlıklar hem de hemen insanların burunlarının dibindeki doğal bir ruh haliydi. Bu iki tür karanlığı ayrı ayrı şeyler olarak düşünmek, o zamanın insanları için sanırım imkânsızdı. Fakat şu an bizim yaşadığımız dünya öyle değil. Dışarıdaki karanlık tamamen silindi, ama yüreklerimizdeki karanlık varlığını olduğu gibi koruyor. Bizim ego veya bilinç olarak adlandırdığımız şeyler, buzdağları gibi, kütlelerinin büyük kısmını karanlıkta gizliyorlar. Böylesi bir yabancılaşma, bazı durumlarda içimizde derin karşıtlıklara ve karmaşaya da yol açabiliyor."