Gönderi

Bilmez miydim sormayı, kurcalamaya, alıp elime defter saatlerce içimi dökmeyi ya da karşılarındaki sandalyeyi kendime çekip herkesi susturup konuşmayı. Kırıkları; elimi kesmeden, henüz kanatmadan, damarlarımda çizik oluşmadan dilimden dökmeyi ? Hayatta gelinen en keskin nokta nedir? İfadesiz kalmak sanırım. Hep sınırlarımız olsun isterken şöyle bir bakınca sınırın ta kendisi olduğumuzun acı aydınlanması. Kalabalık ve seslerin birbirine karıştığı bir pazarda Kimse anlamıyor beni sancısı bu. Sen göğsüm sıkışıyor derken esnafın salatalıklar indirimde diye bağırması gibi. Artık anlatmaya da mecal yok, ipe sapa kör topal yürüyoruz, bunca yanlışın içinde sadece bu doğru.
·
127 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.