Gönderi

284 syf.
·
Not rated
Necip Fazıl'ı ilk defa okudum. Başta bir müddet, o çok duyduğum "güçlü kalem"i göremedim ama hikayeler ilerledikçe, bir insanın, daha detaylısı bir günahkârın hayatına, onun hayatından esin hikayelerine indikçe, kalemin gücünü ve karakterin derinliğini görebildim. Hikayelerin sonunu tarihlemiş yazar. Kronolojik şekilde gidiyor. 20'lerden 70'lere uzanıyor. Bu uzantıda görünen şu: Başlarda konular korku, büyü, hayal-et, gibi temalar etrafında dolanırken ortalara doğru kumarbazlık hikayeleri başlıyor. "Hasta Kumarbaz" adlı karakterin belki 10'dan fazla hikayesini okuyoruz. Şüphesiz bu, Fazıl'ın kendisi. Son kumarbazlık hikayesinde hasta kumarbaz bu sefer hakikaten tövbe etmiş olacak ki daha sonra kumarla ilgili bir hikaye gelmiyor. Bu noktadan sonra hikayeler Allah, kitap, hak, kader gibi temalar etrafında gelişiyor. Bir hikayesinde ise bilimkurgusal öğeler mevcut. Bu yazar, ne yazsa okunur gibi duruyor. Hikâyelerin kısalığı dikkatimi çeken bir diğer etken. Bu kadar kısa yazıp bu kadar uzun anlatmak, takdire şayan. Azla özü anlatan yazar, Ahmet Hamdi'ye kıyasla daha kısa ve derin. Boris Vian ise tamamen absürt ve saçma bir yazar. Bu üç yazar içerisinde hikayelerini en beğendiğim Necip Fazıl oldu, sonra Ahmet Hamdi, en son Boris Vian. Üç farklı hikayeciyi bir ondan bir bundan okumak farklı ve zevkli bir deneyimdi, vesselam.
Hikayelerim
HikayelerimNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20121,969 okunma
·
853 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.