Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

232 syf.
7/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Kitapla ilgili incelememe geçmeden evvel kitaba dair kısaca bir şeyler yazmış olayım. Yaklaşık olarak 1 sene evvel elime geçen bir kitaptı ve 1 seneye yakın -benim için önemli olmasından dolayı- kitaplığımda değil de çekmecemde muhafaza etmiştim bu kitabı, okumak bu güne kısmetmiş. İlk olarak bu kitabın Türkiye’de neden bu kadar beğenildiğini anlayamadığımı ifade etmeliyim. İstikrarlı bir şekilde geçmiş zaman eklerinin varlığı gerçekten sürekleyiciliği olumsuz yönde etkiliyor. Ayrıca şunu da eklemiş olayım: Kitap 1940’lardan başlayıp 2000’lere uzanan bir serüvenin yazıya dökülmüş hali. Ancak kitabın kapağında belirtildiği gibi bu kitabı “roman” olarak isimlendirmek pek de doğru değil. Annie Ernaux kendi gözlemlerini, anılarını ifade etmiş 220 sayfa boyunca. Belki anı olarak ya da yarı otobiyografik bir tür olarak kabul edilebilir ancak roman çok doğru bir terim değil içerik bakımından. Romanın içeriğine geçecek olursam dünya kadar defo buldum. Ernaux 70’li ve 80’li yıllarda 68 kuşağının yeniden canlanmasını isteyen biri olarak karşımıza çıkıyor kitapta ancak Ernaux gerçek anlamda bir revizyonist. Kitapta AVM övgüsü var, Doğu Bloğu ülkelerini verip veriştirme var ki muhtemelen bu sayede Nobel kazandı, ve eleştirilerin bir çoğu temelsiz. “68 kuşağı yeniden dirilsin ama biz yine olayların dışında kalalım, hayatımıza devam edelim, hiç destek sunmayalım” düşüncesi hakim anladığım kadarıyla yazarda. Kitapta 20. yüzyıldaki birçok önemli olaya da değinilmiş: Falkland Adası, Irak’ın Kuveyt’i işgali, SSCB’nin dağılması, Bosna Katliamı. Ancak Fransa’nın Cezayir’i sömürge altında tutmak adına 250 binden fazla Cezayirli’yi öldürdüğü, 2 milyondan fazla insanı topraklarından ettiği ve 8 yıl süren Cezayir Bağımsızlık Savaşı 2-3 cümle ile ifade edilmiş. Bunun yanı sıra 90’larda Bosna’da yaşanan katliam için Slobodan Milošević için “Yeni Hitler” yakıştırması yapılıyor ancak Ernaux’un 1 aydan uzun süredir Filistinliler’in maruz kaldığı zulme dair yapmış olduğu bir açıklamaya denk gelmedim (Kitapta ise sadece 2 kelime ile ifade edilmiş bir kısım var). Ayrıca kitapta hayatın bir döngü olduğunu, düz bir çizgi üzerinde ilerlenmediğini görmek mümkün. Bugün nasıl ki Y kuşağı denen grup Z kuşağını eleştiriyorsa o yıllarda da X kuşağı Y kuşağını her anlamda eleştiriyormuş (giyimlerinden yiyecek tercihlerine yaşantılarından arkadaş çevrelerine kadar). Ve son olarak sanırım kitapta kadın yaşamına dair ifadelerin rahatlıkla kullanılması kitabın önemli bir kesim tarafından beğenilmesini açıklayan önemli bir nokta. Bu konular dâhil göçmen sorunu, işsizlik sorunu, dönemin Fransası’nda yaşanan ekonomik çalkantıları anlamak için çok uzaklara gitmemek gerek. Kitaptaki iki önemli nokta için birer film önerisi bırakacağım: Dönem Fransası’nda kadın yaşımına dair: L'événement (2021) Fransa banliyölerinde yaşayan insanların yaşamına dair: Les Misérables (2020)
Seneler
SenelerAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20211,578 okunma
·
185 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.