Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

80 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Cemile -Bu yorumum spoiler içerir!-
Cengiz Aytmatov kalemini çok sevdiğim, yazdıklarıyla beni alıp götüren, bana bozkır yaşamını en ince detayına kadar anlatan adamdır. Bu zamana kadar da okuduğum bütün kitaplarını çok sevdim. Ta ki Cemile'ye kadar! Birçok insanın "aşk hikâyesi" olarak anlattığı, öve öve bitiremediği bir romandı. Merak ettim okudum. Olay aşk değil! Yani bu kitabın temasını ben belirliyor olsaydım bu kitabı aşk kitapları arasına koymazdım. Aşk bir duygudur, temiz yaşayıp yaşamamanın bizim elimizde olduğu bir duygu. Şimdi bu satırları ve Cemile'yi okuyanlar bana şu klişe bir sözü söyleyecekler: "İnsan kime âşık olacağını seçemez Ayşenur!" Bu söze zerre kadar itirazım yok! Benim itirazım yersiz bahanelere! Masum insanların kalplerinin kırılmasını görmezden gelip bu tarz ahlaksızlıklara "aşk" diyemiyorum! Yazın konusuna "yasak aşk" öve öve okuyalım, ona göre değerlendirelim. Diyelim ki; yazar konu olarak "yasak aşk" seçmiş. Ama bu tarz ahlaksızca kurgulanan -ki bu kelimeyi özenle seçiyorum- kitaplara "aşk kitabı" demeyin! Yazık yahu! Gelelim kitabın konusuna; Sadık ve Cemile evli bir çift. Sadık vatani görevini yerine getirmek için cephede asker. Arada bir mektup yazıyor ailesine. O lanet olası töre kuralları nedeniyle mektupta karısına bir selamı bile zor yolluyor. Varsa yoksa anası babası. Burada ciddi anlamda aptalca bir zihniyet var! Töreyse töre, kanunsa kanun! Fark etmez, saçmalığın daniskası. Burada birçoğumuz hemfikir oluruz büyük ihtimalle. Ya sonrası? Cemile askerde düşmanla çarpışan kocasının yerini "kadınsal ihtiyaçları" nedeniyle doldurmaya çalışıyor. Argo tabirle bildiğin köyün adamlarıyla cilveleşiyor. Oyun adı altında bir dereye giriyor kıyafetleriyle. Köyün delikanlıları koşup sarılıyor, öpüyor, kokluyor Cemile'yi! Cemile bununla da kalmıyor bir de Danyar'a âşık oluyor. Ardından da yok evliymiş, kocası askerdeymiş, geride bıraktığı insanların da bir kalbi, bir onuru varmış hiçç umursamıyor hanımefendi. Alıyor başını Danyar'la kaçıyor. Kocası Sadık'ın ailesi de oğullarının yaşadığı bu yıkıcı deneyime üzülmektense Cemile için seviniyor. O hep gülsün, iyi olsun istiyorlar. Ben bir hikâye kahramanı olduğunu bildiğim halde Sadık'a üzülürken, ailesi oğluna değil, Cemile gibi bir gelini kaybetmiş olmaya üzülüyor ama yine kıyamayıp o çok mutlu olsun istiyor. İnsan hayret etmeden duramıyor! Peki bu kitapta aşk nerede? Bana sorarsanız hiçbir yerde aşka dair bir şey yok çünkü Sadık'ın durumunu pek bilmiyoruz. O sadece aldatılan koca olarak yer alıyor kitapta. Bu kitap baştan sona bir "aldatma", bir "yasak aşk" kitabı. Bu kitaba aşk kitabı diyen kim varsa kendini Sadık'ın yerine koyarak okusun, o zaman da aşk kitabı olacak mı gözünde merak ediyorum! Kitap tipik Cengiz Aytmatov kitaplarının tatminini vermiyordu. Fakat bunun kitabın konusuyla alakası yok. Yukarıda da dediğim gibi kitabın yanlış kategoride yer aldığını düşünüyorum. Aldatmanın "aşk" olarak lanse edilmesinden rahatsızım. Yoksa kitap güzel. Sadece eksik, yarım. Yani bir şeyler havada kaldı. Ben Cengiz Aymatov'un hiçbir karekterini tanımadan bitirmedim kitabını bu güne kadar. Adam o kadar usta bir anlatıcı. Fakat bu kitapta karakterlerde bir eksiklik vardı. Tarif edemediğim bir yarımlık. Okuyunca anlarsınız muhakkak. Velhasılıkelam okumayı düşünenlere iyi okumalar diliyorum.
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932,3bin okunma
·
175 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.