Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

528 syf.
·
Puan vermedi
DİPÇE : "Kızıl Darı Tarlaları" doğduğum köye komşu bir köyde geçen gerçek bir hikayeye dayanır. Bu köyün gerilla birligi Jiaolai Nehri üzerindeki köprünün başında pusu kurup küçük bir Japon birliğiyle çarpışmış, askeri bir aracı ateşe verip o zamanın koşullarında büyük bir zafer elde etmişler. Çok geçmeden Japon tugayları misilleme için geri dönmüş ve köyde gerilla bir- liginden bir iz bulamayınca yüzden fazla köylüyü öldürmüş, köydeki bütün evleri yakıp yıkmışlar, diyor Mo Yan. Mo Yan'dan, Kızıl Darı Tarlaları'nın yazarı olarak bahsettiren bu kitap, gücünü bu anekdottan alıyor diyebiliriz. Savaşın yazılı olmayan tek bir kuralı var: "Savaşta kural yoktur." söylemini destanlaştırarak anlatan Mo Yan, savaşı ve tarihsel olayları edebiyat havuzuna aktarmayı başarmış güçlü bir kalem. Öyle ki savaşa şahit olmayan bir kuşaktan olmasına rağmen, savaşın etkilerini ve insan ruhunu nasıl bozduğunu yaşamışçasına anlatma kabiliyetiyle Çin edebiyatına sunduğu katkı, onu unutulmaz bir yerde konumlandırıyor. Kızıl Darı Tarlaları gerçekle kurgunun harmanlandığı büyülü bir yapıt. -mış /-miş masal dili anlatımı ve içine çekildiğimiz gerçeküstü olaylarla efsaneleşen kitap okuru da iyi bir dinleyici kıvamına getiriyor. Mo Yan'ın en belirgin özelliği fantastik olayları gerçek olaylarla bütünleştirmesi ve öne çıkarmak istediği gelenek ve inançlar ile sebep sonuç ilgisi kurmasıdır. Bu nedenle kitapta sıkça başvurulan zaman kaymaları bağlamdan hareketle ilgi kurmayı hedefleyerek akıp geçen zaman dilimlerinde değişen veya değişmeyen ögelere dikkat çeker. Savaş süresince hiç değişmeyen şiddet, kızıl bir leke gibi insanlık ayıbı olarak belirir. Asıl ve önemli diğer bir husus Mo Yan'ın tasvir gücünün tüm unsurlardaki yansımasıdır. O sadece kızıl darı tarlalarını betimlemekle kalmayıp kana bulanmış darıları bir insan siluetinde canlandırmaktadır. Darılar metafor olmanın da ötesinde bir roman kişisi, vahşetin canlı tanıklarıdır. Japon Şeytanları olarak adlandırılan askerlerin korkunçluklarını kitabın sayfalarına mahpus etmeyi bir okur olarak elbette dilerim ama kitaptan fışkıran kızıllığı yok saymak neredeyse olanaksız. . Özellikle bazı dehşet verici sahneler, yazarın savaşın ortasında akan gündelik yaşamı, aşkı öfkeyi sevgiyi resmetmesini bir sabotajcı edasıyla her defasında gölgelemeyi başarır. Kitabın gerilim yaratan bölümlerinden Köpek Patikaları bana göre farklı bir noktaya temas etmektedir. Bu bölümde köpeklerin hedef olduğu korkunç şiddetin failleri, çocuklardır. Üstelik köpek besleyen, köpek etiyle beslenen ve sahibi oldukları köpekleri seven bu çocuklar gözlerini kırpmadan köpeklere korkunç bir vahşet yaşatırlar. Çünkü bu çocuklar akıl almaz zulümlere ve işkencelere şahit olmuş; annelerini, kardeşlerini ve tüm köy halkını kanlar içinde görmüş, Japonlardan şans eseri kurtulmuş çocuklardır. Onlar içlerinde biriktirdikleri çaresizlik ve öfkeyi bilinçaltı oyunuyla kendilerinden güçsüz veya farklı olana yönlendirme güdüsüyle hareket ederek bir kısır döngünün parçası haline gelirler. Theodore Adorno'nun dediği gibi “Dehşeti doğuran şiddettir." ve bu durumda insan ruhunun bozulması kaçınılmazdır hangi yaşta olursa olsun. Kızıl Darı Tarlaları , 1923-1976 yılları arasındaki siyasi süreçle birlikte Çin kültürünü geleneklerini ve asla unutulmasını istemedikleri Japon vahşetini Mo Yan'ın gözünden muazzam betimlemelerle seyrettiriyor. Zor ve unutulmaz bir eser.
Kızıl Darı Tarlaları
Kızıl Darı TarlalarıMo Yan · Can Yayınları · 2022671 okunma
··
647 görüntüleme
MehmetÇE okurunun profil resmi
Kitap hakkında yerinde tespit ve detaylı tahlilleriniz duygu dünyamızla eş zamanlı düşüncelerimize de hitap etmesi dipçenin ve tuşlayıcısının başarısıdır. Devamının geleceği kuşkusuz,emeğinize sağlık 🙏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.