Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

672 syf.
5/10 puan verdi
Linç is Loading!
Merhabalar! Uzun zamandır kitap incelemesi yapmıyordum. Vakit kaybı gibi geliyordu bana ama bazen denk geldiğim kitapların üzerine şöyle üç beş laf etmezsem de içim asla rahat etmiyor. Bu kitap da işte tam olarak o kitaplardan birisi. Ayrıca kitabı tam olarak az önce bitirdiğim için düşüncelerim de çok taze. Öncelikle başlamam gereken yer bu kitaba nasıl denk geldiğim mevzusu.. Denk gelmez olaydım ama işte sosyal medyada sürekli bu kitap aşırı övülüp paylaşılınca işte bu sefer iyi bir kitap çıkmış ortaya diye düşünmeden edemedim. Çünkü herkes bu kitabı konuşuyordu. Fiyatı yüksek olsa bile kitap çok sevildiği için bir şekilde herkes alıp okuyordu. Ben de işte tam olarak bunlara kandım. Maalesef çok pişmanım. Yaklaşık 700 sayfalık bir vakit kaybı yaşamak beni derinden sarstı. Şu kitap yerine kaliteli 50-60 sayfalık bir kitabı düşünerek okusam çok daha faydalı olurdu. Öncelikle baştan söylemek istiyorum. Bunlar kendi düşüncelerim ve beğenenlere de saygım sonsuz. Elbette herkesin düşünceleri farklı olacaktır. Bu konuda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. Bol bol klasik okuyan, klasik düşkünü bir insan olduğum için modern romanlara her zaman önyargılıydım. Özellikle wattpad kurgularını hiç sevmedim. Şans da verdim üstelik ama yok hiçbir zaman bana hitap etmedi. Bu kitap da benim için o kategoride sayılır. Belki de öyle değildir ama tarz olarak onlar gibi. Kitabı eleştirmeye nerden başlasam bilmiyorum. O kadar çok şey var ki aslında. İlk olarak ana karakterin anlatıcı olmasına değineyim. Eğer bu tarz bir kitap okuyorsam kesinlikle karakter derinliği çok iyi olması gerekir ama maalesef bu kitapta karakterler geçmişleri hiç yokmuş gibi önümüze konmuş. Bu da okurken hep bir şeyler eksikmiş gibi hissettirdi. Yani karakterlerle bağ kuramadım. Haliyle onlar üzüldü umursamadım. Onların sevinçlerine dahi katılamadım. Bir diğer nokta ise betimlemelerin zayıflığı. Yani hatta yok bile diyebiliriz. Örneğin ana karakter Violet’in odasını anlatmış yazar. Masa yatak dolap var demiş. Yani bu kadar. Böyle bir tasviri yazar olmayan birisi de yapar. Yani sen öyle bir anlat ki biz o odaya girmiş kadar olalım. Ama yok yani en basitinden bunu bile yapamamış. Buna rağmen fantastik bir evren oluşturma cesaretini görmüş kendinde ve bu kitabı yazmış. Taht Oyunları serisini okuyan birisi olarak kimse kusura bakmasın ama nasıl beğeneyim şimdi ben bu kitabı? Kıyas yapmak ile Taht Oyunlarına hakaret gibi oldu. Kendime de kızdım şimdi. Bir de kitapta bahsedilen evrene değineyim biraz. Ben okuyucu olarak okurken bile böyle bir evreni binlerce şeyle donattım ama yazar bize boy boy yakışıklı erkek, güzel kız falan anlatmış. Yani senin içeriğin bu kadar yavan olacaksa ne gerek vardı böyle kabuk misali bir evrene? Biz o tarz karakterleri zaten her yerde görüyoruz. Bir de okuyun diye kitaba koymuşsun. Ben bu kitapla ilgili daha çok şeyi eleştiririm de inanın yazması bile zor geliyor. Kısaca kitap çok vasat. Vasatın da altında. Beş puan verdim onu da sırf böyle cümleler akıcı diye verdim. Kafamı yormadan okudum diye verdim. Yani bence o bile fazla acaba düşürsem mi? Bu arada kitapta Dain diye bir karakter vardı. Başlarda tutarlıydı falan ama sonra yazar karaktere öyle bir evrim yaşatmış ki şaşırmadım tabi. Çünkü ana karakterin önüne geçmesini nasıl engelleyebilirdi ki başka. Daha fazla yazmak istemiyorum. İsteyen okusun isteyen okumasın. Benim için vakit kaybıydı. Sonuna kadar da yarım bırakma huyum olmadığı için dayandım. Sanırım şans verdiğim son modern kurguydu. Gerçekten kitap okumak isteyenlerin zaten uzak duracağı bir kitap kesinlikle. Ayrıca parasını zaten haketmiyordu. Almayın. En azından bu şekilde aşırı pahalı olan kitap fiyatlarına da tepkinizi göstermiş olursunuz. İncelememi okuduğunuz için çoook teşekkürler.
Dördüncü Kanat
Dördüncü KanatRebecca Yarros · Olimpos Yayınları · 20232,186 okunma
·
1 artı 1'leme
·
264 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.