dağların sınanmıș zamanıydı
sırtımı dayadığım mevsimler
her günü eskimiş talan
umutlara pusu atılmış
yorgun kanat dalgası
gözlerimde boşluk: kün!
elimde gül ve kül
hayyam'dan rûbailer çağıran bende
yeniden doğursam kendimi
sarılıp yatsam çocukluğuma
biri sesimi söker
diğeri kendinden geçer
kim azalınca
çoğalır ölüm
yağmurun omzumda elleri
dolaşsak sırılsıklam
yanık ten kokusuyla
rahmine dönerse sular
her tanrı șiir odasında yanar.