Gönderi

Geldi yine ilham damlaları. Hissediyorum yüreğime nasılda indiklerini... Yine benim sevgili okurum. Çektiğim acıları sana anlatıp, seni bir kuyunda dahada yalnızlaştırmak istemem Bir şeye karar verdim. İyi bir yazar olmaya çalışmayacağım, yüreğe, kalbe dokunan bir yazar olmak istiyorum. Bunu nasıl yapabilirim inan ki bilmiyorum. Bazen benden olmaz diyorum ama bir süre çok düşününce bir yerlerde ölmek istiyorum. Bitiremediğim için bu hayatı, bu defter ve kitaplarla nefes almaya çalışacağım. Çok bitirmek istiyorum bu hayatı, bazen tırmanamadığım duvarlar oluyor. Bunun üstünden geleceğim -sanırım- 0 dediğimiz o şey ne kıymetli bir şeydir bilir misin? ne eksi ne de artıyım; Artı olduğumda dalgalanır tekrar eksiye inerim, eksi olduğumda dalgalanır yine artıya çıkarım. Hiç istemiyorum. Ne eksi ne de artı olmayı... Uzun lafın kısası: Mutlu-Hüzün dediğimiz o somut şeylerin karı-koca olduklarına, aynı zamanda bizi en karanlık beşikte sallayan bir anne-baba olduklarına inanmaya başladım Ben o beşikten çıktım. Mutluluk beni sağa, hüzün ise beni sola sallarken ki durumum utanç verici şu halime bak! Kardeşlerim de beni sallıyormuş meğer. Kimi dövüyor Kimi öpüyor anlamadım ki Ne mutluyken hüzünlüyüz ne de hüzünlüyken mutluyuz. Şu koskoca çelişki okyanusunda sörf yapmaya zorlanıyoruz. Evet... Çıktım ben o okyanustan. Rabbimin yanı her zaman en rahat ettiğim yerdi zaten.
·
27 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.