(…) Boşluğun enerjisinden Evren'in maddesi doğacaktır. Anlatımız, tam olarak ilksel patlamadan sonraki ilk saniyenin çok küçük bir kesiminde, 10 üssü -43 saniyede (0,0...1; 1 rakamının önünde 43 sıfır var) başlıyor. Daha önce ne oldu? Bunu kimse bilmiyor. Evren o anda 10 üssü 32 derece (l'den sonra 32 sıfır var) sıcaklıkla, Dante'nin düşleyebileceği tüm cehennemlerden daha sıcak. Bir atom çekirdeğinden yüzlerce milyar kere milyar daha küçük bir kürenin içinde yer alıyor. Boşluk hüküm sürüyor. Henüz atomlar yok, yıldızlar, galaksiler da yok. Bu boşluk hepimizin düşleyeceği gibi sessiz ve sakin, maddeden ve etkinlikten yoksun bir boşluk değil; canlı bir boşluk, ilksel patlamanın ona yüklediği tüm enerjiyle kaynıyor.
Kozmik saat 10-32'yi çalıyor. Evren, "şişme" adı verilen müthiş bir genleşmeyle yoğunluğu biraz daha az ve sıcak hale geliyor. İlk temel parçacıklar ortaya çıkıyor. Kuarklardan (maddenin "tuğlaları"), elektronlardan (elektriğin "taneleri") ve boşluktan doğan nötrinolardan (kütlesi çok küçük yüksüz parçacıklar) oluşan ve fotonlar (ışık "taneleri") içinde yüzen bir püre. Madde ile aynı anda karşıt madde ortaya çıkıyor.
Karşıt madde, parçacıklarla aynı özellikleri taşıyan ama elektrik yükü onun tersi olan karşıt parçacıklardan oluşmuş. Çünkü Evren
elektriksel olarak yüksüz, karşıt maddenin varlığı maddenin yüklerini dengelemek için gerekli. Madde ile ışık arasında sürekli bir etkileşim var. Parçacıklar ve karşıt parçacıklar ışığa dönüşmek için kucaklaşıyor. Fotonlar da kendi hesaplarına, parçacık-karşıt parçacık çiftlerine dönüşüyor. Madde, karşıt madde ve ışık, cehennemi bir doğum ölüm çevrimi halinde ortaya çıkıyor ve yok oluyor.
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.