Taladro'nun risalaleri daha güzel çünkü âlim sıfatıyla şirk koşmuyor
Zira kâfire sofrasından yemek ikram ederken, Allah'ın dostum diye hitap ettiği tek insan olan Hz. İbrahim'i "Sen kim oluyorsun da benim rızık verdiğim kula yüzünü ekşitiyorsun! Rızık senin midir de böyle yapıyorsun!" diyerek ayetiyle uyardığı bir Allah'a iman ediyoruz elhamdülillah. Zaten şahsi görüşüm kasten kâfirlik yapmış değildir. Evet ne yazık ki Allah'ın tek affetmeyeceğini beyan ettiği şirke bulaşmıştır. Gerek yaşadığı dramlar acılar ve trajediler olsun, gerekse dönemin buhranları olsun günahlarına kefaret olur inşallah. Nihayetinde insan yaşadığı acılar neticesinde akıl ve ruh sağlığıyla hastalıklı dönemler yaşayabiliyor ve bu dönemler içerisinde yaptıklarından yazdıklarından ve yaşadıklarından da sorumlu tutulmayabiliyor. İlahi adalet terazisinde bu durum lâyıkıyla gözetiliyor elhamdülillah. Evet neden kasten şirke girmemiştir diye düşünüyorum? Çünkü farkında olmadan kullanılmış veyahut ileriki zamanlarda islâm dininin aleyhine kullanılacağını bilmeden de yazdığı birçok eser vardır. Hatta şöyle genel ceza hukukuyla ilgili şöyle bir örnek kıstas vereyim arkadaşlar;
Meselâ yürütülen bir terör soruşturmasında şöyle bir madde vardır; "Farkında olmadan terör örgütünün işine yaramak" gibi bir madde vardır meselâ. İşte Said Nursi meselesi de tam olarak böyle bir meseledir. Çünkü Said Nursi'nin kitapları bu ülkede takribi olarak 1930 lu yıllardan 2000 li yıllara kadar Kuran'ı Kerim'i anlatan, kitap olarak Kuran'ı Kerim'e alternatif olarak yazdırılmış ve okutulmuştur. Rejim değişmediği için hiçbir askeri darbenin linçinden nasibini almamış, çok partili döneme geçtikten sonrada hiçbir iktidar değişikliğinden dolayı hiçbir linçten nasibini almamıştır.
1925 ten itibaren yazımına başlanılan Said Nursi risaleler, 1930 lu yıllardan 2000 yıllarına kadar Türkiye'de Kuran'ı Kerim anlaşılmıyor, Kuran'ı Kerim okumak yerine risale okunmalıdır propagandasıyla, Kuran'ı Kerim'e alternatif olarak öğrenci yurtları vb propaganda merkezlerinde Kuran'ı Kerim, yerine okutulmuş yazılmış ve yayılmıştır.
Birgünde 4-5 saat risale okumaya teşvik edilen insanlar haftada birgün 5 dakika Kuran'ı Kerim okutulmuştur.
Bu alenen şirktir. Muhtemelen Said Nursi'nin kendisinin bile razı olmayacağı bu durum vefatından sonra tüm ülke çapında İzmir'den Erzurum'a Ağrı'dan Adana'ya bu şekilde enjekte edilmiştir ne yazık ki. Bende şahsen 1998 ve 1999 da yurtlarında kalarak ve 1995 li yıllarda da lise öğrenim dönemlerinde sohbetlerine dışarıdan iştirak ederek bu tabloya şahit olmuş ve üniversite yıllarımda 1999 da yurtlarından sivil hayatında zaten imamlık yapan bir arkadaşımla birlikte bu büyük ve affedilmez yanlışlarından dolayı yurtlarından ayrılarak risale talebesi şirkine son verdim elhamdülillah. Said Nursi'nin de bu anlamda bütün eserlerini Tarihçe-i hayat vb dahil bütün eserlerini asgari 20 şer defa okumuş ve hatim etmiş bir insanım. Kuran'ı Kerim'in alternatifi olamaz. Olur diyen Müslüman değildir vesellâm.. Kalın sağlıcakla. Alemlerin Rabbine emanetsiniz 🤲🏻🤲🏻
105 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.