Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Din (İslam) Felsefe-Düşünce İnsan ve Toplum

Profil
Karanlık madde vardır, kâinattaki herşeyi kaplayan ama anlaşılmayan
Enerjinin korunumu kanunu vardır. Biyolojik ve kimyasal Enerji depolarıyız ve asla yok olmayacak, dönüşecek vs.. Madde ve zaman kavramlarını bile anlamlandıramıyoruz. Fizik ve metafizik birbirini yalanlıyor, arkeoloji ve antropoloji birbirini yalanlıyor. Hiçbir şeyden madden emin değiliz bu anlamda. Evet insanlarda öldükten sonra sonsuza kadar yaşamak arzusu var. Evet genetik kodlarımızda inanmaya dair kodlarımız var. Peki ama neden var? Yani kemiklerimiz kül olsa, bedenimizden geriye tek bir toz zerresi kalsa ki (Enerjinin korunumu kanunu gereği kalacak) Andromeda galaksiyle, Samanyolu galaksimiz çarpışıp birbirine karışsa bu varlık âlemine dair tek bir zerre dahi yok olmuş olmayacak. Allah, ne diyor? Kemiklerinizden bile bir kalıntı göremeyecekler, tozlarını ufalayıp sizin Rabbiniz bunu mu diriltecek diyorlar diye inkârcılara sesleniyor.. Algılarımız ve hislerimiz sadece Biyolojik kimyasal elektriksel sinyallerle varlığın gerçekliğine inanıyor, Peki tek bir molekülümüzün algısı hissi var mıdır veyahut kimyasal dönüşümden sonraki atomların algısı hissi var mıdır? Biliyor muyuz? Elbette hayır ve asla ve asla bilemeyeceğiz. Tolstoy'un söylediği gibi "İnsanlar daima yanıldılar ve daima yanılacaklar.."
Denizzzz

Denizzzz

@Deenizz_
·
29 Kasım 2023 20:25
İnsanlık: Bir canlı türü olarak yaşamımızı maddi dünyada sürdürürüz. Fiziksel bedenimizi, besinimizi ya da soluduğumuz havayı kaybettiğimizi, besinimizi ya da soluduğumuz havayı kaybettiğimizde yaşamımız sonlanır ve bizden geriye sadece toz ve yankılar kalır.
İnkâr meselesi inancın coğrafyasıdır
İslâm dinininde de iman ettik diyenler eğer ki imanlarıyla kendilerini felâha ermiş huzur bulmuş hissediyorsa felakettedir. Diğer İslâm dışı inkâr meselelerinin bazıları yine din ve mezhep adınadır. Meselâ Hristiyanlık Ortodoks Katolik Protestan vb.. Bir de topyekun yaratılışı inkâr vardır insan aklı baz alınarak düşülen gafletten dolayı. Ateizm
Fatime Zerya ÖNLER

Fatime Zerya ÖNLER

@Awestamm
·
03 Aralık 2023 12:27
..."İnsan inkar edebilmek için bile inanabilmelidir." kaidesi kabul edildikten sonra, bu hakikat büsbütün kesinlik kazanır.
Sayfa 194Kitabı okudu
Reklam
Suriyeli'ler islâm hukukuna göre askere alınmalı
Osmanlı ve Selçuklu'lar da gayrimüslimlere vatandaşlık hakları verilmesinin karşılığında vergi alınırdı. Vatandaşlık hakları teslim edilen gayrimüslimler bu vergiler alınarak askerlikten muaf sayılır işyeri açabilir, sağlık eğitim din inanç vb bütün vatandaşlık haklarından da faydalanabilirlerdi. Müslüman halka gelince; yine askerliğe elverişli olan erkekler askerlikten muaf edilmez ve silah altına alınır, kutlu Türk devleti nerede ve hangi cephelerde savaşıyorsa orada savaşır ve çarpışır ve her türlü vatandaşlık haklarına da sahip olurdu. Şimdi Türk devletinden sığınma talep eden Suriyeli veya diğer sığınmacılardan Müslüman olanların erkekleri, askerlik şartları elverişli olduğu durumlarda islâm hukukuna göre askerliğe alınmalıdır. Yok hayır ben Allah'a, resulune ve kitabına inanmıyorum diyenler de (yani gayrimüslim sığınmacılar),aylık olarak vergilendirilir (Osmanlı'daki adıyla "Cizyegüzâr") ve vergi borçlarını ödediği müddetçe de vatandaşlık hakları muhafaza edilirdi.
Taladro'nun risalaleri daha güzel çünkü âlim sıfatıyla şirk koşmuyor
Zira kâfire sofrasından yemek ikram ederken, Allah'ın dostum diye hitap ettiği tek insan olan Hz. İbrahim'i "Sen kim oluyorsun da benim rızık verdiğim kula yüzünü ekşitiyorsun! Rızık senin midir de böyle yapıyorsun!" diyerek ayetiyle uyardığı bir Allah'a iman ediyoruz elhamdülillah. Zaten şahsi görüşüm kasten kâfirlik
"Kuran ziyafeti" cümlesini telafuzdan kaldıralım
Size hiç itici ve zarafetten uzak gelmiyor mu bu cümle? Ziyafet çekilecek, yemeklere saldıracak arkadaşlar üstelik de sofradan tam olarak doymadan kalkan bir Hz. Peygamberin (S.A.V.) yüz karası ümmetinin en dindarları ve muhafazakârları yapıyor bu şuursuzluğu ve ölçüsüzlüğü.. Kuran'ı Kerim okunacak bunun için afişler asılıyor ve bilgilendirme reklamlarında "Kuran ziyafeti" yazılıyor.. Bırakın artık boğazınızla doymak bilmeyen midenizle düşünmeyi. İlahi bir kelâmı dinleyecek insanları davet ediş şeklinize bakın! Ziyafet var koşun saldırın tüketin öğütün! Teşbih bir sanattır ama sanatkârının elinde bir sanattır ve zarafete dönüşür. Mandavalın elinde ise olsa olsa ziyafet şölenine hatta olmadı master şef midir nedir aptalca bir program adı vardı ya işte böyle şeylere dönüşür. Ya hu bir defa ziyafet kavramı islâmi bile değil. İslâm şatafattan gösterişten, aşırılıktan, istaftan münezzehtir yahu.. Allah, hiç düşünmez misiniz derken, hiç akletmez misiniz derken ne kadar hikmetinden sual olunmuyormuş Rabbimin sağlamasını yapar gibisiniz.. Bırakın bu kokuşmuş nefsani işleri.. Ziyafetmiş falan berbat kelimelerle ilahi kelâmı aynı cümle içerisinde kurmayın..
Günah
* Herman Hesse`nin deyişiyle "Günah, ermişliğe giden kestirme yoldur." Kestirme ama ateşli yol. *
Reklam
Ansiklopediden araştırma yapan bir aydına gönderme-si
> Bütün kadınlar gibi eşitliği çok önemli zannediyor, böyle bir dogması var. * Kur`ân`nın orijinalinde kadının erkeğin birbirine eşit olduğunun yazıldığını, fakat bunun daha sonra silinip Kur`an`nın tahrif edildiğini iddia edebiliyor. * neye dayanarak söylüyor bunu? Delili nedir? Elinde başka bir Kur`ân mı var ? Yoksa yazıyı yazarken sarhoş olduğunu düşüneceğiz? Ya da eşitlik hastalığının pençesine düşüp düşünme yeteneğini yitirdiğini.
İnsanı ne Hz. Nuh'un oğlu ne de Hz. Lut'un karısı olmak Allah'ın gazabından kurtarır. İnsanı kurtaran, Habeşli bir köleye ilk ezanı okutup ölümsüzleştiren tahkiki imandır. Çünkü kurtuluş kendi gayretindedir.
Sayfa 128 - Hayy KitapKitabı okudu
Kısacası, dünyanın küçük-büyük tüm dertlerinden kurtulmak istiyorsak Allah'a teslim olmamız şarttır. Hayatımız boyunca beynimizde birikmiş olan batıl paradigmalardan kurtulmanın yolu, samimiyetle iman edip güzel bir kul olmak için gayret etmek. Hepsi bu kadar. Bunu başarmak çok kolay olsa da nefislerimiz bize onlarca engel ve bahane sunacaktır. Ancak nefsimizi aşıp Allah'a güvenmeyi ve teslim olmayı başardığımızda öyle güzel bir hayatımızı olacak ki, geçmiş hayatımızdaki dertlerimize bakıp şaşıracağız. ''Yahu, ben bu kadar aptalmışım ki, böyle saçma sapan şeylerle uğraşıp kendime eziyet etmişim?'' diyeceğiz. O andan itibaren sadece Allah'ı ve Allah'ın dikkate almamızı emrettiklerini dikkate alacak ve dünyadaki süremiz olan bir kaç saati huzur içinde yaşayacağız.
Sayfa 126 - Hayy KitapKitabı okudu
Dünya hiçbir zaman uzun süreli bir huzura ulaşamadı, ulaşamayacak da. Sadece şu son seneleri bile gözümüzde canlandırırsak; terör, savaşlar, savaşlardan kaçan çaresiz insanlar, ekonomik krizler, pandemi ve şimdiyse global kıtlık tehlikesi. Bunların neredeyse hepsinin açgözlü insanların veya terörü yaşam tarzı haline getirmiş devletlerin oyunu olduğunu biliyoruz. Eğer gerçekten iman etmişsek, tüm bu korkuların bizde karşılığı olmaz. Bizler biliriz ki, bize şah damarımızdan daha yakın olan Rabbimiz izin vermedikçe tüm dünyanın azgın güçleri birleşip karşımıza çıksa sacımzın bir teline bile zarar veremezler.
Sayfa 124 - Hayy KitapKitabı okudu
Reklam
İnsan ileride ne olacağını bilemiyor. Bugün sağlıklı olan yarın düşüp felç olabilir, kaza geçirip yürüyemeyebilir. Benim sizlere tavsiyem, sağlınız yerindeyken namaz kılın; rahatça, hiç yorulmadan, zorlanmadan.. Yarın ne olacağımız belli değil. Sağlık nimetine sahip olanların çoğu bunun nasıl bir nimet olduğunu bilemiyor, tıpkı Mevlana Hazretleri'nin ''Sağlık, sıhhatli, kimselerin üzerinde atlastan bir yorgan gibidir. Kıymetini ancak hastalar bilir.''
Sayfa 91 - Hayy KitapKitabı okudu
Asla kitap okumazdı mesela. Okursam da sıkıntıdan patlarım gibi gelirdi. Kitap okumaya başlama nedenim birinin hayatımdan gitmesiyle oldu ve zihnimi meşgul etmek için kitap okumaya başladım. Okumaya başladığım kitaplar siyasal tarihle ilgiliydi. Okudukça da bildiğim konu ve tarihi olayların iç yüzlerini görüp anlamaya başladım. Dünyanın bizim sandığımız gibi işlemediğini, bizi sürekli kontrol etmek isteyen ve sadece koyunlar gibi sorgulamamamızı isteyen lanetli bir kavim tarafından tek dünya devletine sürüklendiğimizi gördüm. Okumalar yapıyor, öğreniyorum, gayet güzel gidiyorum, iyi güzel ama okumadığım aklıma bile gelmeyen bir kitap vardı. Neydi bu kitap? Kur'an-ı Kerim.. Aslında sıralamada ilk olması gerekirdi. İlmi yönden iyi giderken dini yönde gidememiştim
Sayfa 86 - Hayy KitapKitabı okudu
Demem ki, Müslüman olmak çok karlı bir şey. Gülümsersin, sadaka vermiş sevabı alırsın. Sana selam verenin selamını alırsın, bir ayetin hükmünü yerine getirdin diye sevap kazanırsın. Gönlünden geçtiği i için bir çocuğu sevindirirsin, sevap kazanırsın. Bir iş konusunu gidip bilen birine danışırsın, istişare ettiğin için ayetin hükmünü yerine getirmiş sayılırsın, sevap kazanırsın. Gördüğün bir manzara, çiçek veya kedinin güzelliğine vurulup, ''Rabbim, sen ne güzel yaratmışsın'' dersin, tefekkür etmiş olduğun için yine sevap kazanırsın.
Sayfa 77 - Hayy KitapKitabı okudu
Bazen rızık konusunda acele ederiz. İsteriz ki, hayalini kurduğumuz her şey bir an önce gerçekleşsin. Oysa Rabbimiz bizim için bazen geciktirir, bazen de duamızın karşılığını ahirete saklar. Geminin duası da yelkenlerin rüzgarla dolmasıdır ama ani ve çok şiddetli rüzgar gemiri batırabilir.
Sayfa 116 - Hayy KitapKitabı okudu
Rabbimiz bize, ''Ben senin her an yanındayım, en ufak bir dileğin, hatta dilek olarak bile dillendirmediğin bir şeyi sana gönderirim'' diyor ve biz asıl anlamamız ve mutluluktan uçmamız gereken konuya değil de başka şeylere odaklanıyoruz. Alemler içinde bizler, bir kum tanesi kadar bile bir yer işgal edemezken alemleri yaratan Allah Azze ve Celle bizleri muhatap alıyorsa, bunu değerini bilelim ve çokça şükredelim. Rabbimizin bize şah damarından daha yakın olduğunu görmek için o kadar çok şeyle karşılıyoruz ki, bunları sükürsüz geçirmek bir kul için ayıp olarak yeter. En beklenmedik anda öyle bir yardım, öyle bir mesaj gönderiyor ki Rabbim, buna ancak şükür secdesinde gözyaşlarıyla karşılık verilebilir.
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.