Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Din (İslam) Felsefe-Düşünce İnsan ve Toplum

Profil
İnsan ileride ne olacağını bilemiyor. Bugün sağlıklı olan yarın düşüp felç olabilir, kaza geçirip yürüyemeyebilir. Benim sizlere tavsiyem, sağlınız yerindeyken namaz kılın; rahatça, hiç yorulmadan, zorlanmadan.. Yarın ne olacağımız belli değil. Sağlık nimetine sahip olanların çoğu bunun nasıl bir nimet olduğunu bilemiyor, tıpkı Mevlana Hazretleri'nin ''Sağlık, sıhhatli, kimselerin üzerinde atlastan bir yorgan gibidir. Kıymetini ancak hastalar bilir.''
Sayfa 91 - Hayy KitapKitabı okudu
Asla kitap okumazdı mesela. Okursam da sıkıntıdan patlarım gibi gelirdi. Kitap okumaya başlama nedenim birinin hayatımdan gitmesiyle oldu ve zihnimi meşgul etmek için kitap okumaya başladım. Okumaya başladığım kitaplar siyasal tarihle ilgiliydi. Okudukça da bildiğim konu ve tarihi olayların iç yüzlerini görüp anlamaya başladım. Dünyanın bizim sandığımız gibi işlemediğini, bizi sürekli kontrol etmek isteyen ve sadece koyunlar gibi sorgulamamamızı isteyen lanetli bir kavim tarafından tek dünya devletine sürüklendiğimizi gördüm. Okumalar yapıyor, öğreniyorum, gayet güzel gidiyorum, iyi güzel ama okumadığım aklıma bile gelmeyen bir kitap vardı. Neydi bu kitap? Kur'an-ı Kerim.. Aslında sıralamada ilk olması gerekirdi. İlmi yönden iyi giderken dini yönde gidememiştim
Sayfa 86 - Hayy KitapKitabı okudu
Reklam
Demem ki, Müslüman olmak çok karlı bir şey. Gülümsersin, sadaka vermiş sevabı alırsın. Sana selam verenin selamını alırsın, bir ayetin hükmünü yerine getirdin diye sevap kazanırsın. Gönlünden geçtiği i için bir çocuğu sevindirirsin, sevap kazanırsın. Bir iş konusunu gidip bilen birine danışırsın, istişare ettiğin için ayetin hükmünü yerine getirmiş sayılırsın, sevap kazanırsın. Gördüğün bir manzara, çiçek veya kedinin güzelliğine vurulup, ''Rabbim, sen ne güzel yaratmışsın'' dersin, tefekkür etmiş olduğun için yine sevap kazanırsın.
Sayfa 77 - Hayy KitapKitabı okudu
Bazen rızık konusunda acele ederiz. İsteriz ki, hayalini kurduğumuz her şey bir an önce gerçekleşsin. Oysa Rabbimiz bizim için bazen geciktirir, bazen de duamızın karşılığını ahirete saklar. Geminin duası da yelkenlerin rüzgarla dolmasıdır ama ani ve çok şiddetli rüzgar gemiri batırabilir.
Sayfa 116 - Hayy KitapKitabı okudu
Rabbimiz bize, ''Ben senin her an yanındayım, en ufak bir dileğin, hatta dilek olarak bile dillendirmediğin bir şeyi sana gönderirim'' diyor ve biz asıl anlamamız ve mutluluktan uçmamız gereken konuya değil de başka şeylere odaklanıyoruz. Alemler içinde bizler, bir kum tanesi kadar bile bir yer işgal edemezken alemleri yaratan Allah Azze ve Celle bizleri muhatap alıyorsa, bunu değerini bilelim ve çokça şükredelim. Rabbimizin bize şah damarından daha yakın olduğunu görmek için o kadar çok şeyle karşılıyoruz ki, bunları sükürsüz geçirmek bir kul için ayıp olarak yeter. En beklenmedik anda öyle bir yardım, öyle bir mesaj gönderiyor ki Rabbim, buna ancak şükür secdesinde gözyaşlarıyla karşılık verilebilir.
Bizde adettir, minibüs yolcusu olarak bile etrafımızda olan tuhaflıklara ''cık cık cık'' yapar ama gereken iki çift sözü söylemeye cesaret edemeyiz. Sadece sesiz bir şekilde konforumuz bozmadan işin ''dert yanma'' bölümüne geçiveririz. Tabi ki suçlu hep eğitim sistemi ya da hükümettir ama tepkiyi veremeyen bizlerde hiç suç yoktur. Eskiden bir mahallenin çocukları maç yaparken bile taşkınlık yapsalar mahalleli veya oradan geçen büyükler derhal müdahale eder, onları uygun bir dile uyarırlardı. Şimdiyse insanlar kendi çocuklarını bile ikaz etmekten çekinir olmuşlar. Oysa imanın en zayıf hali buğzetmektir. Eliyle veya diliyle düzeltmek varken bir Müslüman, etrafında gelişen tuhaf veya çirkin olaylara hayatı boyunca sadece ''cık cık'' diyerek tepki veriyorsa zaten ''cık cık'' denecek bir hali vardır.
Sayfa 68 - Hayy KitapKitabı okudu
Reklam
Ebeveynler, çocuklarına temel oluşturacak hasletleri ancak kendileri yaşayarak öğretebilirler. Aynı Müslümanların tebliğ ettikleri kişilere süslü sözlerinden çok kendilerinin iyi bir Müslüman olarak örnek olmaları gerektiği gibi. Allah babamdan razı olsun, nur içinde yatsın. Rabbim eksikliklerini affedip cennetine kabul etsin, amin! Çünkü eğer babam bana dürüst ve adil davranmayı kendi örnekliğinde göstermemiş, beynime kazımamış olsaydı bu durumda bende işime gelmeyen bir gerçekle karşılaştığımda yüz çevirecektim. Adil olmak denilince sanki bizler adil olunca karşımızdakilere bir lütufta bulunuyormuşuz gibi bir his oluşuyor. Oysa adil olarak biz en başta kendimize yardım ediyoruz. İhtiyaç sahibi birine yardım ettiğimizde aslında kendimizi kurtardığımız gibi. Adil olmak insanı doğruya götürür, küçük fırsatlar için adaletten ayrılmak ise gerçekten felakete.
Sayfa 53 - Hayy KitapKitabı okudu
Varlık da darlık da, sevdiklerimiz kaybetmek de hepsi bu dünya imtihanının bir parçası. Bu imtihan, iman eden içinde etmeyen içinde geçerli. Ancak imtihan sonuçlarında diploma veya mükafat sadece iman edenler için geçerli.
Sayfa 80 - Hayy KitapKitabı okudu
En güçlü insan, yalan söylemeyecek kadar cesur olan ve kalbinin derinliklerinde hissettiği iman gerçeğini üzerini bahanelerle örtmeyen insandır.
Günümüzde insanlar gerçeğin ve doğrunun peşinde olmaktan çok kendilerinin ait olduğunu düşündükleri tarafın ucuz galibiyeti peşindeler. Gerçeği görseler bile o gerçek kendi takımlarına fayda vermeyecekse en azından dillendirmemeye gayret ediyorlar. Böyle yaprak neler kaybettiklerini ah bir bilseler.
Sayfa 55 - Hayy KitapKitabı okudu
34 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.