Polisiye serilerde dikkatimizi çeken ve bizi seriye bağlayan karakterler olur. Suat Zamir de onlardan birisi. Görevini hakkıyla yapan tüm adalet savaşçıları gibi o da farklı bir şubeye sürülmüş. Çocuk Şube'de birbirinin benzeri günleri tüketmekten ve uğradığı haksızlıktan yılgın ve bezgin. Fakat biliriz ki böyle insanları görevden uzaklaştırsanız bile görev gelir onları bulur. Samet adlı bir çocuğun birden odasının önüne gelip birkaç kelime mırıldanmasıyla başlıyor her şey. Fırından ekmek çaldığı için oraya getirilen çocuk, komiser Suat'a babasının kalbinin, iblis tarafından kapıya bırakıldığını söylüyor. Evde kendisini bekleyen kardeşlerinden de bahsedince Suat Zamir bu olayın peşine düşüyor. Diğer yandan da eski yardımcısı Beren'den, ülkenin zengin ve sözü geçen iş adamlarından Cüneyt Canipoğlu'nun kayıp olduğu haberini alıyor. İki olay birbirinden bağımsız gibi görünse de bir noktada yaklaşıp, yollarının kesişeceğini tahmin ediyoruz. Kurgu iki farklı yol ve iki farklı atmosferde ilerliyor. Bir yanda sahipsiz çocuklar, karanlık sokaklarda tarikat toplantılarının yapıldığı tekinsiz evler. Dini kullanarak uyutulan insanlar... Diğer yanda paranın ve gücün simgesi olan geniş arazilere yaptırılmış özel malikaneler. Evin etrafındaki karanlık ormandan gelen tuhaf sesler, ölümü haber veren kahve falları... Yazarın anlatımı akıcı, kurgu tempolu ve gerilimli. Suat Zamir çürümüş düzene karşı duruşu, aldığı kararlar ve yaptıklarıyla okumak için başlı başına bir sebep zaten. Serinin üçüncü kitabı ama bağımsız da okunabiliyor. Ben hem bundan sonraki maceralarını hem de ilk iki kitabı merak ettim. Türü sevenler için çok keyifliydi, tavsiye ederim.

Çıplak KalpElçin Poyrazlar · Doğan Kitap · 202352 okunma

·

43 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Murat Aktan