Aynı serinin Van Gogh kitabını okuyup beğenmiştim. Yine aynı sade anlatıma sahipti. Yormadan Michelangelo'yu ve eserlerini okuyucuya sunabildiklerini düşünüyorum. Baskının kalitesi sayesinde eserleri rahatça inceleyebildiğim için de ayrıyeten memnunum.
Michelangelo'ya geleyim. Çok yönlü bir sanatçı olduğu açıkça ortada. "Zaten, iyi bir ressam, şair ve mimar olmasına rağmen o da kendisini hep "heykeltıraş" olarak gördü."
Zaten günümüzde de çoğu yerde karşıma çıkan çalışmalarının aslında sadece bir kesit olduğunu, normalde çok çok büyük bir alana yayılmış kompozisyonların küçük ayrıntıları olduğunu öğrenmek beni çok şaşırttığı gibi Michelangelo'ya karşı daha da hayranlık duymamı sağladı.
Beni en çok mutlu eden detay ise çok az sanatçının şahit olduğu saygıyı ve hürmeti yaşarken tadabilmiş olması oldu.
"Sayısız şiir yazan sanatçının pek çok eseri de bestelenmişti. Aşk, tutku, acı, maneviyat, mistik olaylar üstüne yazan Michelangelo çok yönlü bir sanatçı olmanın cefasını da sefasını da yaşarken tecrübe etti. Pek az sanatçının şahit olduğu "sağken saygı ve hürmet görme" ayrıcalığını yaşadı. Dolayısıyla ondan geriye, sanat tarihine damga vuran heykeller, resimler, binalar, desenler, soneler kaldı."