“Öyle ser-mestem ki idrak etmezem dünya nedir
Ben kimim sâki kimdir, mey ü sahbâ nedir” demiş Fuzuli.
İnsan bazen anlaşılmamaktan kaçırır aklını, bazen de fazla anlaşılmaktan… Ama sahi, akıl yitmesi nedir? Meczuplar gerçekten var olan akıllarını mı yitirmişlerdir yoksa yitik akıllarını mı bulmuşlardır? Bazen en akıllı adamın bile aklından şüphe duyulan bu dünyada belki de meczup olmak en iyisi… Hoş, kime göre meczup, neye göre meczup?… Ne demiş İbrahim Hakkı hz., “Hakkı gel sırrına eyleme zahir,
Olmak istersen bu yolda mahir,
Harabat ehlini hor görme zakir,
Defineye malik viraneler var.”
İşte insana böyle sorular sorduran, kendini sorgulatan harika bir kitap. Gerek dili, gerek üslubu, gerekse içeriği bakımından olsun zevkle ve bir solukta, ara ara da hüzünlenerek okuyacağınız bir eser. Bazı farkındalıklar adına şiddetle tavsiye ederim.