Gönderi

Öğle ezanı okundu. Bu müezzin yeni atandı. Ezanı dinlettiği dijital kayıt Allahın gücüne gitmesin ama sesin yüksekliğiyle, kayıt tarzıyla insanı ezen metalik bir ürküntü, bir ezilmişlik duygusu yaratıyor. Üstten bir okuma, derinden değil. Ve hep aynı. Gençliğimin Üsküdar'ında iki sokak ötemizdeki Körbakkal'da Arakıyyeci Hacı Cafer Ağa Camii müezzini Hüseyin Efendi'nin okuduğu saba makamındaki sabah ezanları bize gerçek bir cennet müjdesi gibi, bir ferah gökyüzü gibi ulaşırdı. Cep telefonuma dünyanın her yerinde okunan ezanlardan hoşuma gidenleri yükledim. Bazılarını dinlerken nedense gözlerim ıslanır. Neyse, kazaya bırakmadan kıldım namazımı. Son zamanlarda bazan kendime bir iş uyduruyordum ya da hazır hissetmiyordum huzuruna varmaya ve sonraları pişmanlık duyuyordum, canımın iyice sıkkın anlarında, kaçacak yerim olmadığına kanaat getirince namaza durup farzı sünneti eda ettikten sonra uzun uzun halimi dillendirmek, yakarmak alışkanlığı edinmiştim. Namazımı da mutfağımda kılıyordum. Seccademi en üst dolapta saklıyordum. Onunla namaz kılmayalı çok zaman oldu. Zaten birkaç yıldır sabah namazı kıldığını görmedim. Öğlen, ikindi, akşamı da dairede geçiriyordu. Evde olduğu akşamlar hızlı bir yatsı kılar, televizyonuna veya laptopuna dönerdi. Beni hiç mi hiç ilgilendirmezdi bütün bu haller.
Sayfa 30 - KomşuKitabı okudu
·
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.