Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Ben bir insandım...
Uzun zamandır okumayı ertelediğim bir kitabı daha bitirip hafızalarıma tırnaklarımla kazıdım. Livaneli bize bilmediğimiz bir hususu anlatmıyor bu eserinde. Uzun zamandır gördüğümüz, duyduğumuz, acıdığımız, göz ardı ettiğimiz bir meselenin içine sokuyor bizi. Buradan hemen kitabın diline değineyim. Oldukça sade, yormayan, sürükleyici bir şekilde kaleme alınmış. Hoş, hassas konuları yazmak için süslü bir dile gerek yoktur zaten. İçeriği, acısı bizi bir şeyleri tamamlama yolunda iter hep. Spoiler uyarısını da vereyim ve kitabın dünyasına artık girelim. Baş karakterimiz İbrahim, gazetecidir. Onun sayesinde Mardin'in mistik havası ve İstanbul'un plaza hayatı arasındaki sürüklenmeyi tadacağız. Kitapta zaten Doğu ve Batı karşılaşması yer yer mevcut. İbrahim'in bir gün, çocukluk arkadaşı Hüseyin'in Amerika'da öldürüldüğünü öğrenmesiyle serüvenimiz başlıyor. Biz de Hüseyin'in hikayesini öğrenmek için İbrahim'le birlikte Doğu'nun büyüleyici havasına bırakıyoruz kendimizi. Hüseyin, Mardin'de bir sağlıkçı. IŞİD zulmünden kaçmaya çalışan mültecileri görerek içindeki merhamet duygusunu hem daha çok ortaya çıkarıyor, hem de (kendi adıma) böylesine yoğun bir merhamet örneği görmediğim için bizi kendine hayran bırakıyor. Daha sonra, kampta gördüğü Meleknaz isimli bir Yezidi kızla tanışıp onun uğruna nişanlısını, ailesini, IŞİD'i, koca Mardin'i karşısına alıyor. Artık tek amacı ona da, kör bebeği Nergis'e de yardım etmek. Bu noktada Meleknaz karakterine değineyim. Meleknaz, IŞİD saldırılarından Türkiye'ye sığınmış binlerce mülteciden biri. Bu saldırıdan, bitmek bilmeyen tecavüzden, aç, susuz bırakılıp hamile hâliyle Şengal Dağı'nı geçerken gözyaşlarımızla eşlik ediyoruz ona. Onun, Zilan'ın, daha küçücük çocuk olan ama çocukluğunu yaşayamamış Nergis'in (bebekle karıştırılmasın, ayrı bir karakter) kurtuluş ve kurtuluştan vazgeçiş hikayesi yüreğimize dokunuyor. Açlıktan ölmemek için kendi sütünü içen ve içiren bir anne Meleknaz. Onu okurken hem üzülüyor hem de Yezidiler hakkında bilgileniyoruz. Hüseyin'in, Meleknaz yüzünden Mardin'de yaralanıp islam düşmanları yüzünden Amerika'da öldürülmesiyle; onun hikayesini öğrenen İbrahim, Meleknaz'ı bulmak amacıyla arayışına başlıyor. Kitapta yer yer sevdaya tutulduğunu sansa da onun asıl amacı, Meleknaz'a yardım ederek içinde unuttuğu insanlığı tekrar hayata döndürmek. Kendi tabiriyle gittikçe Hüseyin'leşiyor. Sonra anlıyor ki bunun tek yolu Meleknaz'ı ikna etmek değil; geride kalan binlerce Meleknaz'a yardım etmek. Tek bir insana değil, birden çok insana dokunabilmek. Kitap, böylesine hassas bir konuyu ilmek ilmek içimize işlemeye yetti. Livaneli'nin kalemine başka bir şey söylemeye gerek yok, zaten bu konuda usta bir isim olduğunu biliyoruz.
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2017100.4k okunma
·
46 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.