Gönderi

Biz 1960 sonrası sokak gösterilerinde kendimizi, “ne sağdayız ne solda Hak yoldayız Hak yolda” diye tanımlardık. Biz “Muhafazakâr” da değildik o dönemde. 70’lerin başında bir meydanlarda “Müslüman Gençlik” olarak antiemperyalist sloganlar atmaya başlayınca Tekin Erer bizi “Yeşil Komünistler” olarak tanımlamıştı. Çünkü Soğuk Savaş döneminde sağcı olmak, sola, Sosyalizme, Komünizme karşı konumlanmak demekti. Bugün artık fıstıkî yeşilden başlayıp yeşilin her tonuna sahibiz, Yeşil Sermaye, Yeşil Kemalizm, Yeşil Feminizm, ne ararsanız var. Biz “Dinsizliğe karşı, ehli kitapla müttefik olmalıydık”(!?). Sağcı da solcu da, milliyetçi de, Liberali de zaten resmen zorunlu “Kemalist”ti. Bütün renkler karışınca iş, cinsiyetsiz, kimliksiz, din, ahlâk ve gelenekten bağımsız “gökkuşağı” renklerine (!?) döndü zaten.
Abdurrahman Dilipak
Abdurrahman Dilipak
Kaynak: habervakti.com/kurt-secmen-ve-...
··
185 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.