Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Liderlikte Geç Öğrenme
Etkili liderlik yetilerini öğrenmenin ilk fırsat penceresi ergenlik çağında açılıp, yirmili yaşların başlarına doğru genişler. Bu dönemde beyin –bedenin anatomik bakımdan en son gelişen organı– duygusal alışkanlıkların özgün devrelerini oluşturmayı sürdürür. Herhangi bir disiplinde ustalaşmaya çalışan, ya da bir ekip üyesi olan, ya da topluluk önünde konuşma becerilerini pekiştirme olanağını bulan genç insanlar, hayatın sonraki aşamalarında liderlik için çok önemli olan desteği verecek sinirsel bir iskelet kurmaktadırlar. Erken yaşlardaki bu öğrenme; özdenetim ve başarma dürtüsü, işbirliği ve ikna gücü gibi yeterlikleri destekleyecektir. Kişi, belirli bir liderlik yeterliğini öğrenmesine olanak tanıyacak deneyimleri daha önceden edinmemişse, çok geç kalmış sayılmaz; ama motivasyon gereklidir. Beynin yeni bağlantılar kurma yeteneği ömür boyu sürer. Erken yaşlarda kolay görünen dersleri yetişkinlikte öğrenmek daha fazla çaba ve enerji gerektirir, çünkü bu yeni dersler beyinde çoktan yer edinmiş olan köklü kalıplara karşı çetin bir savaşa girerler. Yapılması gereken iş ikiye katlanmıştır: İşimize yaramayan alışkanlıkları söküp atmamız, yerlerine işimize yarayanları getirmemiz gerekir. Motivasyonun liderlik gelişiminde çok önemli olmasının nedeni de budur: Bir alışkanlığı değiştirmek için, ilk başta onu öğrenirken harcadığımızdan daha fazla çaba ve zaman gerekir. Duygusal zekâ ancak içtenlikli arzu ve uyumlu çabayla geliştirilebilir. Kısa bir seminer işe yaramaz, bir el kitapçığıyla da öğrenilemez. Limbik beyin neokorteksten daha yavaş öğrendiği ve çok daha fazla pratik gerektirdiğinden, empati gibi bir yetinin güçlendirilmesi, sözgelimi risk analizi için gerekenden daha fazla çaba ister.
·
115 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.