Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

318 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Dünyada olabilecek her bir olay için misal aleminde sayısız ihtimal uyur
Süperpoze; kelime anlamı olarak üst üste getirmek, üst üste bindirmek, bir arada çalıştırmak anlamına gelir. David Walton ise yazdığı romanda bu kavramı kuantum kuralları doğrultusunda işlemiş, bizler için atomaltı dünyanın kapılarını fizik anahtarıyla aralamıştır. Henüz kimsenin tam anlamıyla anlamış olmadığı kuantum ihtimaller dünyasını uzun zamandır merak eden bir lise öğrencisi olarak bu kitapla, okul kütüphanemizin raflarında rastlayıp çok beğenerek okuyan bir arkadaşımın önerisi vasıtasıyla tanıştım. Benim de romanı büyük bir iştahla okuduğumu ve beğendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Birkaç boşluk kaldı kafamda yalnızca, kurguyla alakalı, o kadar. Kuantum dünyasını en basit haliyle şöyle özetleyebiliriz: Bir kediyi küçük bir şişe zehir ve radyoaktif bir kaynakla kapalı bir kutuya koyduğumuzu hayal edelim. Radyoaktif kaynağın bir saat içinde ışıma ihtimali ışımama ihtimaline eşit olsun. Eğer içerideki sensör radyoaktiflik algılarsa küçük şişeyi kıran mekanizma çalışır, zehir kediyi öldürür. Eğer sensör herhangi bir şey algılamazsa kedi yaşar. Bizler, deneyi dışarıdan takip eden insanlar olarak, kutunun kapağını açmadığımız sürece hangi ihtimalin gerçekleştiğini bilemeyiz. İki ihtimal de aynı anda gerçektir. (Schrödinger'in kedisi deneyi) Elektronlar da tıpkı bunun gibi, siz onları kayıt altına alana kadar her yerde olabilirler, her şeyi yapıyor olabilir. Bir sonraki hamlesinin nerede ve ne zaman olacağını önceden hesaplamak mümkün değildir. Bizim bunu hesaplayamamamız bir yana, elektronun kendisi de daha nerede olacağına karar vermemiştir. Aynı anda tüm olasılıklarını deneyimler. Ne zaman ki biz bakarız, onu incelemeye çalışırız, o zaman tek bir koşulda kararlı hâle gelir. İnanması güç gelebilir fakat bu gerçekliğin ta kendisidir. "Evet," dedi Jean. "Aynı tenis topu gibi. Yol boyunca aynı anda her yerde, farklı olasılıklarda, ta ki fotoğrafı çektiğin ana kadar. O anda evren dev bir zar atıyor ve hop, tenis topu orada oluyor. Bu tenis topu için geçerli değil. Onlar sen baksan da, bakmasan da aynı anda cidden tek bir yerdeler. Ama elektronlar öyle değil. Onlar belli bir olasılıkta her yere bulaşmış gibiler." - sf 76 "Makro dünyada pek etkilemez." dedim. "Ama elektronun dünyasında tek bir fotonun bile çok önemli olduğunu unutmamalısın. Bir elektron için 'bakılmak' bir fotonun ona çarpması demek. O kadar küçük bir ölçekte, bir şeye bakmak onun durumunu cidden de belirliyor." sf 77 Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu yaşamımızda, kuantum diyarının bilimsel açıklamaları bu şekilde iken Mevlana'nın yıllar önce söylediği şu sözler geliyor aklıma, dökülüyor yazıma: “Dünyada olabilecek her bir olay için misal aleminde sayısız ihtimal uyur. Siz ağzınızdan çıkardığınız sözlerle o ihtimalleri uyandırırsınız. Güzel kelimeler söyleyin ki güzel ihtimaller uyansın. İnsanın kaderine müdahalesi buradadır…” (Mevlana Celaleddin Rumi)
Süperpoze
SüperpozeDavid Walton · April Yayıncılık · 2016644 okunma
·
1 artı 1'leme
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.