Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ali'nin öfke ve nefretiyle başladı okuma serüvenimiz. Apartman katında oturan yaşlı Celal amca , eşini yıllar önce kaybetmiş, bir tek kızı varmış onada ne olduğu bilinmiyor. Tek başına yaşayan ama her ne yaptıysa aynalara bile küsen, bu yüzden kendiyle yüzleşmeyi kaldıramayan Celal amca. "İnsan için en ağır sınav kendiyle yüzleşebilmektir." Ali kim ? Celal neden öldürüldü? Sorular eşliğinde ,merak içinde çevirdim sayfaları. İki bölüm şeklinde ilerleyen anlatımda taşlar yerine oturmaya başlayınca ,okudukça gözlerim irileşiyor, deyim yerindeyse ağzım açıkta kalıyordu. Kurgunun bu denli zekice ve ince ince işlenmiş olması bende hayranlık uyandırdı... Elinizi kestiğinizde ,kafanızı bir yere vurduğunuzda, sevdiğiniz birinden uzun süre ayrı kaldığınızda mutlaka bir acı hissedersiniz. Fakat bir yakınınızın ölümüyle ilk kez karşılaştığınızda hissetiğiniz acıyı tarif etmek zordur. Ama ben bu acıyı bildiğim için gözyaşlarıma engel olamadım. Bir çok duygunun karakterlerle yaşamak, kalemin bunu okuyucusuna geçirmesi çok etkileyiciydi. Ali çok sevdiği lavanta kokulu annesini kaybettiğinde, babasının kanser teşhisiyle hastaneden çıkarmışlardı. Bu da demek oluyordu ki babasını da kaybedecekti. Ama asıl gerçekler ortaya; babası ölmeden herşeyi Ali'ye anlatmasıyla ortaya çıkmıştı... Ve ondan sonrası, kitabın başında kafalarda yanıp sönen sorulara cevap olmuştu... Annesi lavanta ,tarçın kokusuyla , Babası toprak kokusuyla Adalet kahve kokusuyla Bir de lanet olası ekşipeynir kokusu , hafızasından hiç silinmeyecekti. Ama bu gerçeklerden sonraki yaşamı " Sesi olmayan Çığlığa dönüşmüştü...
Fücur
FücurC. Fırat İzgi · Yediveren Yayınları · 202350 okunma
·
106 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.