Gönderi

Davetçilerin ahlaki sorunların biri de genel müminler, özelde ise davetçiler arasındaki kardeşlik bağının zayıf olmasıdır. Bu olumsuzluk, birinin diğerine eğri bakmasına, hakkında kötü düşünmesine sebep olmakta; diğerini küfür, dalalet ve bidatle damgalamaya kadar varmaktadır. Bunun sonucunda da ayrılıklar meydana gelmekte, gönüller ve düşünceler birgbirinden uzaklaşmakta ve aykırı tutumlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin bir davetçi, kendi cemaatinden olmayan veya kendi yöntemini takip etmeyen diğer bir davetçiye düşman gözüyle veya dünyevi ticaret yarışında olduğu bir tüccar bakışıyla bakabilmektedir. Bu çerçevede sevgiyi hak etmeyen bir kimseye, sırf kendi cemaatinden olduğu için yakın durduğu; buna mukabil iyiliği ve takvasıyla sevgi ve saygıyı hak eden birinden, kendi cemaatinden olmadığı için uzaklaştığı görülür. İşte bu şekilde davet sahasında sevgi ve nefret ölçütleri şaşmış, Allah için sevgi, Allah için buğz unutulmuştur. Dolayısıyla "Allah için sevgi Allah için buğz" temelinde, dengeli ve doğru bir eğitime önem vermek bu sorun ve hatanın tedavisi edilmesi gerekir. Tüm bağlılıkların akrabalık, bölge ya da cemaat temelli olmasından önce iman ve salih amel üzerine kurulması gerektiğinin bilgi ve şuuru verilmelidir. İslami kardeşliğin genel mahiyetine öncelik vererek özel kardeşlik ilişkilerinin baskın hale getirilmemesine dikkat edilmeli, bireyler düzeyinde aidiyet engellerinin kaldırılması, cemaatler düzeyinde grup bağnazlığının terk edilmesi üzerin çalışılmalıdır.
·
19 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.