Tanrıkatili; insanların sevgileri ve adakları sayesinde var olan ve güçlenen Tanrılar ile insanların arasında yaşanan olay örgüsünü ;bir yol hikayesi çerçevesinde işleyen macera dozu yüksek bir kitaptı. Kolay okunan ve zihin yormayan işleyişine rağmen; karakterlerin içsel dünyaların derinlemesine yansıtılmaması, coğrafi betimlemelerin zihinsel görselleştirmeye izin vermeyen yapıda arka arkaya sıralanması,evrenin detaylı olarak işlememesi, olay anlatımında kullanılan üslubun merak ve heyecan duygularını tetiklememesi sebebi ile duyguların bana geçmediğini söyleyebilirim. Her olguyu temsil eden bir Tanrı'nın varlığı, güçleri, insanlar ile kurulan bağ sonucu edinilen yetenekler, aksiyonu düşmeyen bir yol hikayesinin ön planda olması ise;kitabın eğlenceli vakit geçirten ve okunabilir kılan yönleri olduğunu düşünüyorum.
Vahşi Tanrılar ile yapılan savaşta; Tanrılar'ın mabetleri yıkılmış, sevgi ve adanma yolu ile korkutucu şekilde gelişen güçlerinin, insanlığa zarar vermesi önlenmiştir. Kral Arren Middren'de Tanrılara hiç bir şekilde izin verilmeyeceğine yönelik yasa çıkartmış, Tanrıları öldürmek üzere yetiştirilen Tanrıkatillerini himayesine almıştır. Böyle bir ortamda; ailesi Ateş Tanrısına kurban edilen Tanrıkatili Kissen, sebebini bilmediği bir nedenle beyaz yalanlar tanrısı ile güçlü bir bağa sahip olan 12 yaşındaki İnara ve Blenraden Savaşı'nda Kralın şovalye kumandanı olan Elogast; Blenraden'e doğru yapılan bir yolculukta bir araya gelir. Her birinin Tanrılar'ın yardımına ihtiyaç duyduğu bireysel bir amacı vardır.
Keyifli bir sohbet eşliğinde
angelsbooks ile birlikte okuduğumuz bu kitap, serinin giriş kitabı olması, içsel dünyaların net bir şekilde yansıtılmaması, olay örgüsü ön planda olan işleyişi ile keyifli vakit geçirmek isteyenlerin tercih edebileceği bir kitap olarak tanımlanabilir.