Beş altı pençe bir olmuş boğazlamakta bizi ,
Silindi gitti hilâlin şu anda belki izi !
Zavallı Marmara’nın şerha şerha bağrından !
Bir İngiliz bezidir! Belki ! Şimdi dalgananan
Cehennem olsa gelen , göğsümüzde söndürürüz :
Bu yol ki Hak yoludur , dönme bilmeyiz , yürürüz !
Düşer mi tek taşı, sandın , harîm-i nâmûsun ?
Meğer ki harbe giren son nefer şehid olsun.
Şu karşımızdaki mahşer kudursa , çıldırsa ;
Denizler ordu , bulutlar donanma yağdırsa ;
Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar,
Taşıp da kaplasa âfâkı bir kızıl sarsar ;
Değil mi cephemizin sînesinde îman bir ;
Sevinme bir, acı bir, gâye aynı , vicdan bir;
Değil mi sînede birdir vuran yürek … Yılmaz !
Cihan yıkılsa , emîn ol , bu cephe sarsılmaz !