Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

592 syf.
·
Puan vermedi
Ortaçağ Felsefesi
Ortaçağ Felsefesi
Ahmet Cevizci
Ahmet Cevizci
Patristik felsefenin ilk dönemi, Ortaçağ'ın başlangıcında Hristiyan felsefesinin temellerinin atıldığı bir dönemdir. Bu dönemde önemli düşünürler arasında Aristeides, Aziz Justin, Tatianos, Athenagoras, Aziz İreneos ve Tertullianos yer almaktadır. Aristeides, Hristiyanlığın savunucusu olarak bilinir ve Hristiyan inancını savunduğu bir eser olan "Aristeides'in Apoloji'si" ile tanınır. Aziz Justin, Hristiyanlık ile felsefe arasındaki ilişkiyi araştıran önemli bir düşünürdür. O, Hristiyan teolojisinin felsefi temellerini oluştururken, Platonizm ve Stoacılık gibi antik felsefi akımlardan etkilenmiştir. Tatianos, Hristiyan düşüncesinde Gnostisizm ile mücadele eden bir düşünürdür. Onun eserleri arasında "Diatessaron" adlı bir İncil sentezi bulunur. Athenagoras, Hristiyanlığı felsefi ve ahlaki açıdan savunan bir düşünürdür. "Athenagoras'ın Özür" adlı eseri, Hristiyan inancının mantıksal temellerini tartışır. Aziz İreneos, Hristiyan teolojisinde önemli bir figürdür ve "Heresies" adlı eseriyle, Hristiyanlık dışındaki düşünceleri eleştirir ve Hristiyan inancının doğruluğunu savunur. Tertullianos ise Hristiyanlık ile felsefe arasındaki çelişkileri vurgular ve Hristiyan inancını mantıksal açıdan savunur. Bu düşünürler, Patristik felsefenin ilk dönemini temsil eder ve Hristiyan teolojisinin felsefi temellerini atmışlardır. Kitapta ileriki bölümlerde, Hristiyan teolojisinin tarihi açısından önemli bir dönem olan patristik dönem detaylı bir şekilde incelenmektedir. Bu dönemde, Hristiyanlık inancının temelleri atan kilise babaları ve teologları tarafından ortaya konan düşünceler ve tartışmalar, altın çağ veya gerileme dönemine odaklanmaktadır. Altın çağda, kilise babalarının Hristiyan teolojisinin derinliklerine inerek, Tanrı'nın varlığı, üçlü birlik, kurtuluş ve günah gibi temel konuları ele aldığı görülmektedir. Bu dönemde, Hristiyanlık düşüncesinin gelişimi ve teolojik argümanların olgunlaşmasıyla birlikte kilise ayinlerinin ve ritüellerinin belirlenmesi de önemli bir yer tutmaktadır. Öte yandan, gerileme dönemi ise, kilise babalarının düşüncelerinin farklı yorumlanması ve teolojik tartışmaların artmasıyla karakterize edilir. Bu dönemde, kilise içindeki iktidar mücadeleleri, dogmatik anlaşmazlıklar ve dini ayrılıkların ortaya çıkması da gözlemlenir. Kitap, patristik döneminin hem parlak ve ilham verici hem de sorunlu ve çalkantılı yönlerini ayrıntılı bir şekilde ele alarak, okuyucuya bu dönemin teolojik ve tarihsel önemini kavratmayı amaçlamaktadır. Kitabın ikinci bölümüne gelindiğinde, okuyucular İslam felsefesine yoğun bir şekilde tanıklık etmektedirler. Bu bölümde, İslam düşünce geleneğinin temel prensipleri ve felsefi akımları ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. İslam felsefesinin kökleri, Kur'an'ın yorumlanması ve İslam düşünürlerinin farklı perspektiflerine değinilmektedir. Aynı zamanda, İslam felsefesinin evrimi ve gelişimi de bu bölümde derinlemesine incelenmektedir. Okuyucular, İslam felsefesinin tarih boyunca nasıl değiştiğini ve nasıl farklı yönlerden etkilendiğini keşfederken, bu bölümde sunulan bilgiler sayesinde derin bir anlayışa sahip olacaklardır. İslam felsefesinin temel kavramları, İslam düşünürlerinin tartışmaları ve felsefi argümanlarının ayrıntıları, bu bölümde titizlikle ele alınmaktadır. Bu dönemde, önemli olan filozoflardan biri olan Kindi, Razi, Farabi ve İbni Sina gibi düşünürlerin fikirlerini önemli ölçüde etkilemiştir. Bu filozoflar, farklı alanlarda önemli katkılarda bulunmuşlardır. Örneğin, Kindi, matematik, tıp ve felsefe gibi disiplinlerde önemli çalışmalar yapmış ve bu sayede Arap dünyasında büyük bir etki yaratmıştır. Razi ise tıp alanında önemli bir otorite olarak kabul edilmiş ve bilimsel yöntemleri uygulayarak hastalıkların tedavisi konusunda önemli buluşlara imza atmıştır. Farabi, politika, ahlak ve mantık gibi konular üzerine derin düşünceler geliştirmiş ve İslam düşüncesinde büyük bir etkisi olmuştur. İbni Sina ise tıp, felsefe ve astronomi gibi birçok alanda öncü çalışmalara imza atmış ve Batı dünyasında da büyük bir etki yaratmıştır. Gazalli ve İbni Ruşd gibi düşünürler ise İslam felsefesinde önemli tartışmalara katılmış ve farklı düşünce akımlarını temsil etmişlerdir. Bu filozofların düşünceleri, o dönemde büyük bir ilgiyle takip edilmiş ve günümüz düşüncesi üzerinde de önemli bir etkisi olmuştur. Kitabın 3. Bölümünde, skolastik felsefenin detaylı bir şekilde incelendiği görülmektedir. Bu dönemde, John Scotus Erigena, Aziz Anselmus, Petrus Abelardus ve Aquinalı Thomas gibi önemli filozoflar skolastik düşünceye büyük etkileri olan isimler olarak ele alınmıştır. Skolastik felsefe, Orta Çağ Avrupa'sında hüküm süren bir düşünce akımıdır ve Aristoteles'in eserleriyle Hristiyan teolojisi arasında bir sentez oluşturmayı amaçlamaktadır. Kitap, bu filozofların skolastik felsefeye yaptıkları katkıları ve düşüncelerini ayrıntılı bir şekilde incelerken, onların felsefi tartışmaları, teolojik görüşleri ve epistemolojik yaklaşımları hakkında da derinlemesine bilgi sunmaktadır. Bu filozofların fikirleri, skolastik düşüncenin gelişimine ve ilerlemesine büyük katkılar sağlamıştır ve kitap bu katkıları ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır.
Ortaçağ Felsefesi
Ortaçağ FelsefesiAhmet Cevizci · Say Yayınları · 201659 okunma
·
1 artı 1'leme
·
64 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.