Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

118 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ölüm hissiyle yaşamak
Her ne kadar yakından tanısam da ve yazmaya çok yatkın olduğunu bilsem de yazarı ve kitabını eleştirmekten kaçınmayacağım. Öncelikle kitabın yapısal özelliklerine kendimce değinmek isterim. Psikolojik bir romanlarda -özellikle intihar konulu olanlarında- karakter tahlillerinin ne kadar önemli bir yer tuttuğunu hepimiz gayet iyi biliriz. Tek bir ana karakter etrafında şekillenen ve olaydan ziyade durum odaklı olarak ele alınmış bu romanda, her ne kadar tek bir ana karakter olduğunu söylesem de birkaç karakterin daha etkin olmasını doğrusu beklerdim. Gerçekten de büyük yapıtlara baktığımız zaman-özellikle psikolojik türdeki büyük yapıtlara- ana karakter etrafında onu şekillendirebilen ya da ana karakterlerin onları radikal biçimde etkilediği birçok karakterle karşılaşırız. Söz konusu romanımızda bu unsurlar her ne kadar mevcut ise de onların etkinliği okur tarafından pek hissedilememiş hatta bazıları son derece ilgi çekici olmasına rağmen tek bir sekanstan sonra kaybolmuştur. Karakterler çok güçlü olmasına ve gayet iyi aktarılmalarına rağmen uzun soluklu olmamaları bir eksiklik olarak kalmıştır. Gerçi şunu da söylemek gerekir ki böylesi kısa tutulmuş ve aforizma odaklı yapıtlarda bunu başarıyla yapmak oldukça güçtür ve yine ilk romanını yazan bir yazar için birkaç karakterin bize verdiği izlenim ve bilgiler ana karakter olan Tahir'i anlamamıza ve onunla yakınlık kurmamıza asgari düzeyde de olsa yetmiştir. Yeni başlayan her yazarda olduğu gibi yazardaki üslup kaygısı göze çarpmaktadır. Şahsım adına yabancı(Arapça, Farsça ve Osmanlıca) kelimelerden kaçındığı hatta yerel dilimizi kullandığı kısımlar bana daha akıcı, rahatlatıcı hatta esprili bile gelmiştir. Özellikle Tahir’in bıraktığı notlardaki üslup Peyami Safa’ya oldukça yakındır, her ne kadar bu dil ağır olsa da olayın akışına göre araya giren notlar anlatıma zenginlik katmış ve okuyucuyu rahatlatmıştır. Bu açıdan bu teknik gayet hoşuma gitti. Bunlara binaen kitabın ilk sayfalarında etkisinden çıkamadığı hukuki terimlerin bolluğu, her ne kadar gözümü korkutsa da ilerleyen kısımlardaki akıcılık bunu benim açımdan tolere etmeye yetti. Zaten genç yazarların ilk birkaç romanında kendilerini anlatmaktan kurtulamadıklarını gayet iyi de biliriz. Ana karaktere dair gördüğüm tek bariz kusura gelirsek, buhran ve yalnızlığın getirdiği dürtülerle intihara meyilli biri mi; yoksa intihara olan meylinden dolayı kendisini yalnızlığa mahkûm ediyor çözemedim. Belki de bu da yazarın üzerine düşünmemizi istediği bir meseledir. Zira düşünmekten kaçınarak okunacak kısımlar pek azdır. Buna dair tek olumsuz eleştirim ise yine bilinç akışı tekniği ile yazılan romanlarda okuyucuyu rahatlatmak için kullanılan bazı tekniklere, bu romanda yer yer kullanılan nükteli üslup dışında yer verilmemiş. Ancak bunun da zamanla tamamlanacağına inanmaktayım. Zira yazarı yakından tanımanın verdiği bir avantaj olarak şunu söyleyebilirim ki: Yazar, okuyucusunun yorumlarına gerçekten değer veren ve okuyucunun işini yazarlık ilkelerine zarar vermeden kolaylamak isteyen biridir. Özetle yazarın cesareti ve kurmacaya olan yatkınlığı takdire şayandır. Yazarın Felsefe ve Psikoloji alanında kendisini geliştirdiğini biliyorum. Kendisine bir şans vermek gerektiğini düşünüyor her ne kadar bu eleştirileri yapmış olsam da kendisini teşvik etmek adına eserine tam puan veriyorum. Eğer bu kitapları okudunuz ve beğendinizse kesinlikle bu romana bir şans vermelisiniz: Yabancı- A. Camus, İnsanlığımı Yitirirken- Osamu Dazai, Yaşamak- Ya Hua, Aylak Adam- Yusuf Atılgan…
Eşik
EşikMuhammed Furkan Arabacı · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 20235 okunma
··
2 artı 1'leme
·
90 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.