youtu.be/lbL7_8Ev39A?si=...
🍁
Sen toz ve çamurdan yapılmış bir çocukluktan geliyordun. Ne zaman birinin eli hayatına değse dağılıyordu yaşantın. Yetimdin. Benim ağaç olduğum bu şehre sen tesadüfen yerleşmiştin. Gerçekten yerleşmiş miydin?
Korka korka yürüdüğün bu şehrin sokaklarında gövdenle gök arasında kocaman bir boşluk vardı. Neyle doldurabileceğini bilmediğin, insanla geçmeyen o boşluğu kimseye anlatamadın. Ne kadar mutlu olursan ol ağzının kıyısında durmaya devam eden, mutsuzluğunda da kabarmayan bir faça vardı. Yerinde öylece duran bir bıçak izi gibi. Oranın adını ben koydum: Üzgün.
Yüzünün en üzgün yeriydi ağzın.