Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

470 syf.
8/10 puan verdi
Ya hep ya hiç!
Yorumlarından anladığım kadarıyla kitabı okuyanlar ya seviyor ya da hiç sevmiyor. Tabii bir de yarım bırakanlar var… 470 sayfaya yedi kuşağı sığdırma başarısı gösteren Marquez’e inceleme yazma konusunsa tereddüt etsem de birkaç dipnot düşmeye çalışacağım. Kitabın ilk sayfası soy ağacı ile başlıyor. İlerleyen sayfalardaki girift ailenin ve bir çok olacak olayın varlığının sinyallerini veriyor aslında. Bu çoklu karakterler kitabı bitirmek, devam etmek konusunda bir çok okuru etkiliyor. Naçizane tavsiyem, daha önceden kitap hakkında bilgi sahibi olup ön yargı kazanmış okurların temiz zihin ile okuması gerektiği yönünde. Kitabın başlarında olayı kaçırırsanız, ya devam etmek bir zulüm haline gelir anlamadan bitirirsiniz ya da 20-30 sayfada yarım bırakırsınız. Kitapta Buendia ailesinin yüzyıllık serüvenine tanıklık ediyoruz. İlk etapta Macondo bölgesinin kurucusu Jose Arcadio Buendia’nın amcasının kızı Ursula ile evlendiğini görüyoruz ve yedi kuşak devam edecek yüzyıl fitili ateşlenmiş oluyor böylece. Ardından Çingene Melquiades’in yazdığı kehaneti yaşıyorlar. Ancak kimse yazdıklarını çözemediği için yüzyıl boyunca kehanet gerekleşmeye devam ediyor. Bu kehanetler kitabın sonunu ile de alakalı ve galiba en sevdiğim yerlerden birisi oldu. En çok korkulan şey aile içi birlikteliklerden dünyaya geleceği düşünülen domuz kuyruklu çocuklar oluyor bu ailede. (*ensest* Bu kısımlar da bazı okurların kitabı bırakmasına neden oluyor.) Kitaptaki her karakterin duygularına değinilmiş, hiçbir duygu es geçilmemiş. Onlarca karakter var evet, ve hepsinin aşkları, üzüntüleri, yalnızlıkları, savaşları, ölümleri ve kaderleri anlatılmış. İçeriğinin yoğunluğuna kıyasla az sayfada bu anlatımı yapabilmek ancak başarılı bir yazara ait olsa gerek diye düşünüyorum. Büyülü gerçeklik akımını yazar olaylara öyle bir yedirmiş ki; çevresi tarafından anlaşılmayan Güzel Rebeca’yı siz anlıyorsunuz, sararıp göğe yükseldiği güne kadar. Uçan hayaletler, büyük kırmızı karıncaları varlarmış gibi kabul ediyorsunuz. Arka kapakta “Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne, bir yığın hısım akraba arasınsa geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım” diyor Marquez. Sanki istediği; küçüklük anılarını yazıp rahatlamak, şimdisine odaklanmak, o yükten kurtulmaktı yazarın. Anılarını kitapta bulmak mümkün oluyor böylece. Ah, okumak kolay değildi ama sonuna geldiğimde değdi mi? Evet! Her bir karakter için ayrı bir kitap, her bir kuşak için de farklı bir kitap olacakken yaklaşık 470 sayfaya her şeyi sığdırabilen yazarın Nobel ödülü almasına şaşırmamalı. Son olarak, masal tadı veren Yüzyıllık Yalnızlık, zor bir kitap gibi görünse de şans verilip kitabın sonu görülmeli! Zorluğa göğüs geren okurlara saygılarla.. :)
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,2bin okunma
·
4 artı 1'leme
·
175 görüntüleme
Mavi okurunun profil resmi
Gerçekten sende saygı duyulası bir okursun.🥰 Helal olsun🫠
Gökçen okurunun profil resmi
Ahh 😌 teşekkür ederim.. 🌸
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.