Gönderi

331 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Kitap kurgu olarak müthiş! Tabi ki 1995'de yayımlandığında nasıl bir etki bırakmıştır, kestirmek zor. Bildiğimiz çoğu dizi ve film senaryoları belki de bu kitaptan esinlenerek yazıldı, bilemiyoruz. Yaşattığı duygulara değinmeden önce; ya kitabın kendi dili ya da çevirisi kurguya rağmen kuru bir tat bırakıyor. Açıklamak zor bunu. Kuru anlatım da diyemem ama dil estetiği biraz yorucuydu. Duygulara gelince! İşte buna söz söylemeye insanın dili varmıyor. Körlük nedir ki? Hiç görme engelli bir tanıdığınız oldu mu? (Ki varsa empatinin zirvelerini yaşatıyor.) Nasıldır kör bir hayat? Ve mesele kör olmak değildi, bir toplumun körlüğe daha doğrusu körlüğün bir topluma buluşmasıydı... İnsan asla uslanmaz(!) bir kere daha anladık. Insanoğlu başına hangi felaket gelirse gelsin, içinde bulunduğu felakette bile bir şekilde kötülüğü düstur edebiliyor. Ama bir deli orman misali insanlık, envayi bitki şenliğinde zararlıları da yok mu? İşte o misal. Herkesin kör olduğu dünyada iki çift gören göz aslında hiçbir şey ifade etmiyor. Görmek bireysel bir eylem değil aslında, görmek hep birlikte bir yönleri kesfedebilmek. Bu yönler içinde çeşitliliği çoğaltıp iki çift gözün de ilerisinde bir görüş kazanmak. (Kendimce bu fikri edindim.) Okuyan herkesi bir noktasından yakalayacak nice duygular var. Pisliğin, kokusmuşluğun içinde bir temiz insan ruhuna rastlamak da var. Ve insanlığın görüp görmemekle uzaktan yakına alakası yok!!! İnsanlık ruhun en derinlerinde ve etrafa değil o içe, o öze bakmak gerek..! Keyifli okumalar.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022105.1k okunma
·
1,378 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.