Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ben bir elem manzumesiyim. Göğsümde yaralı bir kuş gibi çırpınan mini mini kalbimi dermansız ellerimle bastırdım. Nalân ve perişan huzur-i ismetinize çıktım. İstiyorum ki ruhumun ebedi iztıraplarını size de inleyeyim. Ah!... Benliğimi sarsan derin sızılar bari kanlı yaş halinde gözlerimden fışkırsalar vicdanında hissedip de bir türlü söyleyemediğim mersiye-i elemi ne kadar hazin ifade ederdi. Ne çare ki felaketimizin kuvveti göz yaşımı değil, bütün hayat menbalarımı kurutmuş. Muhterem hanımefendiler! Şu kış güneşinin battığı yerlerin kızıl seması gibi sevgili İzmir'imiz de bir yangın rengi bağlamış. Oralarda kirli hançerlerle mübarek vatanın pak sinesi deliniyor. Oralarda kudurmuş kurt vahşiliğiyle babalar parçalanıyor, analar boğazlanıyor. Oralarda melek kadar safgül gibi nazik kızların her şeyden kıymetli bir hazinesi mülevves ellerle paymal ediliyor. Ve bütün bu ateşle kan tufanı içinde boğulmakta olan öksüz ve yetim binlerce masum soğuktan, açlıktan titreyen zayıf kollarını size uzatarak niyazkâr bir sesle "zavallı vatanı ve bizi kurtarınız" diye yalvarıyor. Ötede Tanrı'nın siyahlara bürünen mukaddes Kâbesiyle bizim aramızdaki Maraş'ta kan içici insanlar, başka bir kurbangâh vücuda getirmişler. Bu arada koyun yerine, talihsiz milletimizin bedbaht evladı doğranıyor. Bu cehennemi mezbahtan yükselen feryad-ı matemlyi işitiyor musunuz? Yürekler dayanmaz bir acılıkla "zavallı vatanı ve bizi kurtarınız" diye ağlıyor.
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.