Gönderi

‘Belki de acı, yaşadığımızı bize hissettiren bir dosttur. Onu sevinçle kabul etmeli ya da ondan ayrılmalıyız. Şurası kesin: İlerleyen yaşla beraber beden ne denli düşkünleşirse, zihin o denli keskinleşir. Öğrenme becerisi açısından değil. Ama kesinlikle akıl yürütme yetisi. Bıçak gibi! Neredeyse insanın başını döndürecek kadar keskin. Handiyse ileriyi görmeye yetecek kadar! O kadar çok deneyim ediniriz ki kişisel haritamızdaki beyaz alanları bile nihayet doldurabiliriz. Hayatımızı tereddüt etmeden çizeriz buraya. Hal böyle olunca da belimizin ağrımasına, boynumuzun tutulmasına, parmaklarımızın kalemi kavrayamamasına ya da bir şeyleri not etmek için evin üst katına çıkarken soluk soluğa kalmaya aldırmayız.’
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.