Bu spekülatif kitlenin adam olması zor. Finansal açıdan 3'e kadar sayamıyorlar. Eğer her hangi bir "hareket" tespit etmişlerse, fiyat ne olursa olsun alıyorlar. Moda bir başlamaya görsün işi "franchising", bilgisayarlar, elektronik, bilim, teknoloji, vs. olan bir şirketin peşine hemen düşüveriyorlar. Okurlarımız, akıllı yatırımcılar, bu budalalıktan uzak kalıyor. Ama hâlâ sorulacak sorular var: Sorumlu yatırım kurumlarının, onda dokuzu sınıfta kalacak olan bu tür şirketlerle özdeşleşmekten uzak durmayı bir onur meselesi yapmaları gerekmez mi?
(Yazar 1914 yılında Wall Street'e ilk girdiğinde işler böyleydi. Bunca düzenleme ve yasaya rağmen 57 yıl sonra "Street'in etik standartlarının daha düşük olduğunu görüyoruz.) SEC'e, hali hazırda halka arz broşüründe tüm ilgili bilgilerin basılmasını şart koşmakla kısıtlı olan yetkilerinin ötesinde, halkı koruması için yeni yetkiler verilebilir mi veya verilmeli mi?
Tüm halka arzların sonucunda neler olup bittiğini açıkça gözler önüne seren bir kılavuz yaratılamaz mı? Her halka arzda, arz fiyatının piyasadaki benzer kağıtlarla aşağı yukarı aynı enlem boylamda olduğuna dair bir garanti talep edilemez mi? Biz bu kitabı yazarken Wall Street'te bir takım reformlara giden bir yol açılmaya başlıyordu. Halka arzlara dişe dokunur değişimler uygulamak biraz güç olacaktır. Çünkü hemen hemen bütün suiistimallerin başında halkın dikkatsizliği ve hırsı var. Yine de konu uzun ve özenli bir çalışma gerektiriyor.