Gönderi

Vahdettinin Tütüncübaşısı Şükrü Beyin, Monte Carlo’da Kumarhane Anısı.
Hele Monte Carlo pek hosuma gitti. Pek yakinda oldugundan, sık sık gidiyordum. Catra patra Fransica da becerdigimden, pek yabancılık da hissetmiyor, oyun masaları başında vakit geçiriyordum. Burası bir âlemdi. Bir lahzada zengin olup, zivanadan çıkanlar mı istersin, kaşla göz arasında sıfır tüketip iflas ederek baygınlıklar geçirenler mi... Hep burada... Yalnız bir gün keyfim kaçtı. Oyun seyrederken, birinin bir yığın para kazanışını görünce coşuverip: "Vay anasını... Amma da vurdu!." deyişimi duyan yanımdaki genç meğer Türkmüs, konustuk. Kim olduğumu sordu. Anlattım. Keşke anlatmaz olaydım. Vahdeddin' in adamı olduğumu anlayınca, birdenbire hali değişti dik dik yüzüme bakarak: - Babalık!.. Siz efendinizle kumarınızı çoktan oynadınız! Ağzınızın payını da aldınız! Daha ne arıyorsun burada... Gidip efendinle baş başa verip derdinize yansanıza... demez mi? Süt dökmüs kediye döndüm. Süklüm püklüm, çıktım, gittim. Bir daha da boş bulunup, buralarda Türkçe laf etmeye tövbe ettim. Neme gerek...
Sayfa 67 - Pelikan YayıneviKitabı okudu
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.