Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Fark edin, farkına varın! Bu gece iki düşman ordunun karşı karşıya geldiğini fark edin; şu anda, biz burada otururken, yüzbinlerce insanin birbirinin boğazına sarılmış, delice bir öfkeyle karşısındakini paramparça etmeye çalıştığını! Üstelik yirminci yüzyılda, Barış Prensi nin dünyaya gelişinden bin dokuz yüz yıl sonra! O'nun sözlerinin kutsal kelamlar olarak, yeryüzüne yayılışından bin dokuz yüz yıl sonra iki ordu dolusu insan ormandaki vahşi hayvanlar gibi birbirini parçalıyor! Filozoflar üzerinde akıl yürütmüş, peygamberler lanetlemiş şairler ağlayıp yakarmışken, bu korkunç Canavar hâlâ serbestçe ortalıkta dolaşıyor! Okullarımız ve üniversitelerimiz, gazetelerimiz ve kitaplarımız var; hem gökyüzünü hem de dünyayı inceledik, ölçüp biçtik, irdeledik, aklımızla anladık; ve hepsi insanları birbirlerini yok etmeye yarayacak silahlarla donatmaya yaradı! Adına Savaş diyor, geçiyoruz... bari sizler basmakalıp sözlerle ve geleneklerle beni geri çevirmeyin... benimle gelin, bana katılın... farkına varın! Mermilerle delik deşik patlayan bombalarla paramparça olmuş cesetleri görün! İnsan etini delen süngünün sesini duyun; acılı inleyişlerle çığlkları duyun, öfke ve nefretle birer iblise dönüşmüş adamların acıyla buruşmuş yüzlerini görün! O et parçasına dokunun... nasıl da sıcacık ve titrek... az önce bir adamın vücuduna aitti! Kanların hâlâ buharları tütüyor; az önce bir insanın kalbi tarafından pompalanıyorlardı! Yüce Tanrım! Bitmiyor; sistematik, organize, önceden tasarlanmış bir şey bu! Ve biz bunu biliyoruz, okuyoruz, kanıksamışız; gazeteler yazıyor ama kapanmıyorlar; kiliseler biliyor ama kapılarını kapatmıyorlar; insanlar görüyor ama dehşetle isyan edip devrim yapmıyorlar. ... "Öyleyse, İsa 'nin kendi kilisesinde hiç hükmü yok mu; söyledikleri ve yaşamı ona taptığını iddia edenler için hiçbir şey ifade etmeyecek mi? O dünyanın ilk devrimcisi, Sosyalist hareketin gerçek kurucusuydu; bütün varlığı varsıllığa ve varsıllğın temsil ettiklerine -varsıllığın gururuna, lüksüne, zorbalığına- karşı yanan bir nefret ateşiydi; kendisi de bir halk adamıydı; varsıllığı ve onu bir güç olarak elinde tutmayı fazlasıyla anlaşılır bir dille, tekrar tekrar kınamıştı. İş adamlarıyla simsarları tapınaktan kırbaçla kovmuş bir adam! Halkı kışkırttığı ve sosyal düzeni bozduğu için çarmıha gerilmiş bir adam; düşünsene bir! Sonra da tutup böyle bir adamı mülkiyetin kibirli saygınlığına sahip bir başrahip yapıyor, bütün dehşeti ve iğrençliğiyle modern ticari uygarlığın kutsal bir onaylanmasına dönüştürüyorlar! Taşlarla süslü betimlemeleri yapılıyor, onun için tütsüler yakılıyor, modern sanayi korsanları çaresiz kadın ve çocukların emeklerini sömürerek kazandıkları dolarlarla onun adına tapınaklar yaptırıyor, rahat koltuklarında oturup teologların O'nun öğretilerine dair yaptıkları köhnemiş yorumları dinliyorlar..."
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.