Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Şengül

Şengül
@SengulBalci
Fen Bilimleri Öğretmeni
42 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Sizin alınız al inandım. Sizin morunuz mor inandım Tanrınız büyük amenna. Şiiriniz adamakıllı şiir Dumanı da caba Bütün ağaçlarla uyuşmuşum Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Reklam
●Ne kimsenin gözüne görünmek ne de kimseyi görmek istiyordum. Bu gibi durumlarda başkaları ne yapar bilmem ama ben yalnızlığı ararım Üzüntümü kimseye belli etmem. Herkesin derdi kendine yeter. Dişimi sıkar, üzüntümün geçmesini beklerim ●Fazla zorlamayacaksın kendini, yaşamdan alabildiğin kadarına razı olacaksın. Yazgısıyla fazla oynamamalı insan. ●Gerçek güzel şeydir. Gelgelelim, bazen öyle acı gelir ki ister istemez görmemeye çalışırsın. ●Bir kez geçmişle bağları koparmaya kalkınca insan bütünüyle koparmalıydı. ●Seviyordu ama özlemiyordu, yanındayım diyordu ama uzaktaydı, sadece sözler vardı, kendisi yoktu. ●Hâlâ inanıyorum yalanlarınıza, Hâlâ çocuğum. ●Ya insanın yaratılışından bu, ya da ben böyleyim; hep bir şeylerin eksikliğini duyuyordum. Ne çalışmayla ne dostlukla ne de seven birinin ilgisiyle giderebiliyordum bu eksikliği. ●Her şey bitmiş, en sonunda ben yenik düşmüştüm. ●Sonunda coşkun dere durulur, yapraklar kurur dökülür, yağmur diner. Peki o zaman geriye ne kalır? Sahip çıkan dost, sicak insan eli, insan emeği kalır.
140 syf.
·
Puan vermedi
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al YazmalımCengiz Aytmatov
8.8/10 · 9,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
Reklam
* Kitleyi oluşturan şu kötü oyunculardan hangisinin yüzü çekici gelebilirdi ki ona! Gerçekte yüzlerini her an değiştiriyor, bir gün bile aynı rolde kalmıyorlardı. Tek bir tutkusu vardı: Tüm yaşamı boyunca; gerçekte ne ise, o olarak kalmak kendi kişiliğini salt bir ay ya da bir yıl süreyle değil, ömrünün sonuna dek yitirmemek. * İnsanlara dikkat etmek konusunda, en ufak bir istek duymadığından, gözlerini ya yere diker ya da gelip geçenlerin başlarının üzerinden bakardı. Kitapçı dükkânlarının yeriniyse, yalnızca içgüdüsüyle bulurdu zaten. * "Doğru yolu görüp te oradan gitmemek, yüreksizliktir."
Kötü iyiyi tanır, ama iyi kötüyü tanıyamaz.
Franz Kafka
Franz Kafka
Tuhaf Dergi - Sayı 2
Tuhaf Dergi - Sayı 2
"Aşkı ilk defa yaşamak gibi, denizi ilk defa görmek gibi, Dostoyevski'yi keşfetmek de insanın hayatında önemli bir tarihtir."
Jorge Luis Borges
Jorge Luis Borges
...Sonra tatil yüzünden kapalı olan okulumun önünden geçerken bahçesine girip biraz dinleneyim dedim. Etrafta kimseler yoktu. Duvara oturup beklemeye başladım. Gözümde kış zamanı okulun kalabalığı canlandı ve canım daha çok sıkılmaya başladı. Okulu sevmezdim ama o kalabalığın ve hareketin beni ne kadar oyaladığını fark ettim. Sonra bir şey durduk yerde içimi ezmeye başladı. Oysa değişen bir şey yoktu. Öylece bekliyordum. Uzaktan, parlak güneş ışığının içinden insanlar ve tek tük arabalar bir hayalin parçası gibi silüetler halinde geçip gidiyor, ama nedense sesleri hiç duyulmuyordu. Derken benim gibi iki çocuk çıkageldi. Ellerinde bir top, yavaş yavaş, bezgin bezgin basket oynamaya başladlar. O topun sesini o kadar net hatırlıyorum ki; böyle pat pat pat yere vurup arada bir de potaya atıyorlardı. Biraz oynadılar, sonra sıcaktan yılıp bıraktılar, bir kenara geçip oturdular. Birinin son olarak sertçe vurduğu top yavaş yavaş yuvarlandı, yuvarlandı, okulun duvarına çarpıp olduğu yerde kalakaldı. O anda, anlatmanın imkansız olduğu öyle derin bir sessizlik başladı ki; öylece o topa, o çocuklara baktım. Sonra okula baktım, sonra içime acayip bir acı çökmeye başladı. O acı giderek büyüdü, büyüdü, içim nasıl kıyılıyor ama... Ben acıyla ilk defa o gün, orada tanıştım. Sonra hayatımın hiçbir döneminde; o anda, okulun bahçesindeki kadar derinden bir acı çektiğimi hatırlamıyorum. Bence dünyadaki en büyük acı budur. Çünkü sebebi yoktur, neden diye soramazsın çünkü ortada bir şey yoktur. Gelir yakalar insanı ve bir daha hiç bırakmaz. Albert Camus'nün Yabancı'da anlattığı sıcak bir pazar gününün verdiği acı gibi..
Zeki DemirkubuzKitabı okudu
Reklam
*"Özü sözü doğru olanların ortak yönü de budur: Karşısındaki kişinin de içten konuştuğunu sanırlar." *Anımsadığın hiçbir şey sağ kalmadı. En iyisi unutmak... *Ne biçim ülke bu? Kimse kimseye güvenmiyor. *Odamda tek başıma olmayı diledim; kitaplarımla baş başa insanlardan uzakta. * Yeniden iyi biri olmak hala mümkün.
"Bunları ona söylemedim, söyleyemem. Birini kalbinin yetmediği yere sürüklemeye çalışmak hatadır. Bir gün ona düşündüklerimi anlatmaya kalkışırsam; kalbimi, beynimi ve ulaşabildiği her hücremi parçalarına ayırır. Bunu elbette benim iyiliğim için yapar, öyle de iyi insandır." "Bitkiler ve hayvanlar, günün birinde dile gelip te insanoğluna seslenecek olsalardı, ilk sözleri 'Yapmayın!' olurdu" "Güven böyle bir şeydir, bir kere kırıldı mı kendine ya da başkasına dört ayaklı sandalyenin bir ayağı hep tetiktedir. Sırtınızı yaslamayalı ne kadar oldu?" "Devran sürerken ayıpla, günahla bir derdi olmuyor muktedirlerin; feleğe takılıp düşünce ama, kutsal sandıkları o şeyden başka sığınacak bir şey kalmıyor ellerinde."
İlkay Yıldız. Cem Temuroğlu. Orhan Murat BahtiyarKitabı okudu
"Kış, 'İlkbahar benim kalbimde' deseydi ona kim inanırdı?" Halil Cibran "Yaraların, ışığın içine sızdığı yerdir." Mevlana "İnsanım, bazen kırılıyorum, bazen parçalara ayrılıyorum ama sonra tekrar tekrar birleşiyorum." "Görebilmek için gözlerimi kapatırım." Paul Gauguin "Hayat iki şekilde yasanır: Ya hiç mucize yokmuş gibi ya da her şey birer mucizeymiş gibi..." Albert Einstein Hepsi insana dairdir. O yüzden bir gün bir bakarsınız, o duvar yerinde durmuyor. Duvarı yapan da yıkan da insandır. Kaçmak isteyenleri belli etsin diye ördüğü duvarı beyaza boyayan; sonra o duvar yüzünden yaşanan acılar unutulmasin, ibret olsun diye yıkarken bir kısmını tutan, üstüne rengarenk grafitiler yapan da insandır. İşin doğrusu, tüm bu çelişkiye, karmaşaya, iniş çıkışa rağmen ibre yaşama dönük olan yönü göstermekten de hiç vazgeçmez. Gelişmeyi engelleyen her duvar bir gün mutlaka yıkılır, düşer. Çünkü insanın iyiye olan potansiyeli güçlüdür. Yol biraz uzun, engebeli ve bazen biraz sarsıcı da olsa insan kendi iradesiyle sevgiye dayanan, adil, özgür ve zengin bir yaşam kurabilir. Prometheus, ateşi bir kez tanrılardan çalmıştır. Pandora'nın kutusundansa sadece acı, keder, yalan, öfke değil; umut da çıkmıştır. Bizi sağlam kılan şeylerden biri; kırılabilen tarafımızı kabul ederek hayata, deneyime gerekiyorsa kırılmaya açık olma cesaretini göstermek. Yara alma cesaretini göstermek, gelişimin temelinde yatıyor.
Hiç bir zaman hangi taraftan olduğumu tam bilemediğim için, gerçek duyarlığımın ne olduğunu çıkaramıyorum. Canım dedim, bir ile birin arasında başka tamsayı yoktur, iki taraf ta rahatladı.
568 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.