Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

%69 (529/764)
3/10 puan verdi
Aşırı sıkıldım. Aşırı uzatılmış sahneler var. Ufukta çok kanlı bir savaş var ama biz feyrenin gündelik hayatını okuyoruz. Savaş iki üç hatta dördüncü planda kalmış gibi. Bu kitabın ilk bölümünü okumak eğlenceliydi. Savaş ikinci plandaydaydı ve feyrenin her adımı tamlin in sarayını mahvetmek içindi ki bunu hakketti gibi. Ama açıkçası o kadar da hakketmedi bence. Ablalarının ölümsüz olmasından feyre gerçekten nefret etti. Ama neden? Ben ölümsüz olsaydım ilk araştıracağım sey ailemi de ölümsüz yapmak olurdu. Onca vampir kitabı okudum, ben vampir olsam geceye hapsetme pahasına bizimkileri de vampir yapardım. Ama feyre ailesini o kadar sevmiyor ki ablalarının onu sevme ihtimaline sürekli şaşırıyor. Kitabın içine girip bir iki tokat atıp kendine gel diyesim geliyor. Tamlin tüm süreç boyunca sevdiği ve onu sevdiğini sandığı kadın için kendinden ve satayından feragat edip düşmanıyla birlik olacak kadar aşkından gözü dönüyor ama bizim feyre aşağılık kompleksiyle benim için değmezdi şimdi sarayını başına yıkayım da gör diye geziniyor. Lucien i kullanıp tamlin ile arasını açıyor. Madem Ianthe bu kadar kötü biri o zaman Tamline bunu göstermeye ne dersin Feyre? Madem o kadar her adımını hesaplı atıyorsun bunu da yapamaz mıydın? Naga olayında evet sonunda Tamlin i Ianthe den kurtaracak dedim ama hayır. Amacı sadece Tamlin e zarar vermek. Zavallı bahar sarayı yüce lordu tek suçu onu kurtarmak için gözleri önünde ölen aşık olduğu kadını savaştan ve diğer yüce lordların kıskacından kurtarmaya çalışırken okuma yazma öğrenmeyi sürekli reddeden 19 yaşındaki bir insanı korumaya çalışmak. Ama hayır esas sorun bu değil değil mi? Çünkü yazarın esmer, esrarengiz, gece, gölge fetişi var. İlk kitapta söylüyorlar bu ırk bir insan ömrü yaşamamışsan seni yetişkin olarak bile görmüyor. Ama bizim süper güçlü feminist esas oğlanımız bu salak kıza tam yetki verip her dediğini yapmasına izin verdiği için harika resmediliyor ve sırf bu yüzden de sürekli boka batıyorlar. Hatta o zevkle mahvettikleri son 49 yılda kendi gücünü korumayı başarabilmiş Tamlinin ordusuna ihtiyaç duyuyorlar. Geçen kitapta Tamline nefret ettim ama bu kitapta cidden haklı olabilir diye düşünüyorum. Kitabın en cekilmez karakteri olan ana karakter yüzünden devam edemiyorum. 13 yaşında olsam belki ama bu yaşımda karakterle aramdaki tek bağ kitaba girip sarsma isteği. Alacakanlık Bella bu. Hatta tüm kitap komple bir alacakaranlık parodisi gibi. Ergen ve ailesinde mutsuz kızımız yeni bir yere gider ve orada karanlık kendini canavar olarak gören erkeğimize çekilir ve onun sıcacık kardeşleriyle olmaktan keyif alıp onları ailesi olarak görür. Karakter tasarımları bile örtüşüyor. Tabii bunları peri evreninde gossip girl tarzında yazıyor. Serinin diğer kitaplarını da aldığım için çoook daha boşluk yaşadığım bir dönemde bitirebilirim seriyi. Aslında halen Nestanın gözünden okumak istiyorum ama yazar onu da mahvetmiş olabili diye korkuyorum. Özellikle Cassian Mor Azriel üçgeninde dahil ederek benim Frozen bebeğimi mahvetme ihtimaliyle. Evet Nesta ve Elain size de tanıdık geldi mi? Elsa ve Anna.. Ayrıca aklıma geldi de, gecen kitapta en beta erkek bile eşlendikten sonra eşine yan bakan adamla kavga edecek kadar kıskanç olmuyor muydu? Bizimkiler eşleneli daha birkaç ay (daha kısa da olabilir çünkü iki kitaptır iki aylığına seyehate çıkan babalarından haber yok) olmuşken eşine kur yapan adamın karşısında üçüncü olarak almak ister misin diye feyre ye soruyor. Feyre de olumsuz değil. Acaba yazar oradan buradan karakter aşırırken kendi karakterlerinin özelliklerini ve dünyasının kurallarını mı unutuyor? Anlamadığım sey ise eşlik bağı nasıl çalışıyor? Neden eşit değil? Erkekler acı cekerken kadınlar neden ne olduğundan habersiz? Game of thrones ile LOTR arası bir evren yaratim derken alacakaranlık kadar tutarlı bir evren bile yaratamamış.
Kanatlar ve Küller Sarayı
Kanatlar ve Küller SarayıSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20182,193 okunma
··
207 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.