Gönderi

Tarih, geçmişi sorgulayarak toplumların geleceğiyle ilgili sağlıklı değerlendirmeler yapmayı kolaylaştıran bir bilim dalıdır. Günümüzde yaşanan olaylara tarihî pencereden bakıldığında, ATATÜRK'ü ve onun gerçekleştirdiği eserin büyüklüğünü zaman geçtikçe daha iyi anlamaktayız. Mustafa Kemal ATATÜRK, bağrından çıktığı Türk milletine güvenerek 1919'da başlattığı Kurtuluş Savaşı'nı milli egemenlik ilkesinden güç alarak yönetmiş ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni tam bağımsızlık ve millî egemenlik esasları üzerine kurmuştur. ATATÜRK, tam bağımsızlık ve millî egemenlik esasları üzerine kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni "çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak" için ömrünün sonuna kadar çalışmıştır. ATATÜRK çağdaş bir toplum yaratmanın baş koşulunun eğitimden geçtiğini bilmekte idi. "Mektep sayesinde, ilim ve fen sayesinde Türk milleti, Türk sanatı, Türk edebiyatı bütün mükemmelliği ile kendini gösterecektir. Türk tarihinin okutulması mektepte olacaktır. Bu da bütün zihinlerde Türklüğe sevgiyi arttıracaktır." diyen ATATÜRK ayrıca "Büyük devletler kuran atalarımız, büyük ve kapsamlı uygarlıklara da sahip olmuştur. Bunu arayıp incelemek, Türkiye ve dünyaya bildirmek bizler için bir borçtur." sözleriyle tarih araştırmalarının önemine ve tarih eğitiminin gerekliliğine dikkat çekmiştir. Büyük Önder, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atarken, eğitimin önemini her zaman vurgulamaya özen göstermiş; Kurtuluş Savaşı yıllarında dahi eğitimle ilgili pek çok toplantı düzenlemiştir. Başöğretmen sıfatına da sahip olan ATATÜRK bir konuşmasında "Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun en evvel ve her şeyden evvel Türkiye'nin istiklaline, kendi benliğine, gelenek ve göreneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir. Uluslararası kurallara göre, böyle bir savaşın gerektirdiği unsurlar ile donatılmamış fertlerle ve bu özellikte fertlerden oluşmayan toplumlara hayat ve istiklal yoktur." demiştir. Hedefinin ne olduğunu bilmeyenlerin, hedeflerine ulaşması asla beklenemez. Bundan dolayı Türk gençlerinin, kendilerine çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmayı hedef göstermiş olan büyük kurtarıcı ATATÜRK'Ü çok iyi bilmesi, onun ilkelerine sımsıkı sarılması ve gösterdiği hedefe emin adımlarla yürümesi gerekmektedir. Atatürkçü düşünce sisteminin hedefi; özgür düşünen bireyler yetiştirmenin yanında, çağın ihtiyaçlarına uygun toplumsal ve siyasal kurumlara sahip, çağdaş bir toplum yaratmaktır. Bu düşünce sistemiyle yoğrulmuş bireyler sayesinde demokrasi kültürü ülkemizde yaygınlaşacağı gibi özgür düşünceli, ülkesini seven ve ülke çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan kişilerin çoğalmasıyla Türk toplumumun çağdaşlaşma süreci de büyük ölçüde tamamlanmış olacaktır.
·
58 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.