Reşat Genç

Reşat GençAtatürk Haftası Armağanı - 10 Kasım author
Author
Compiler
Editor
0.0/10
0 People
5
Reads
1
Likes
502
Views

About

Title:
Yazar

Readers

1 readers liked.
5 readers read.
9 readers will read.
2 readers left half.
Reklam

Quotes

See All
Reklam
“Bunalıyorum çocuk, büyük bir ıstırap içinde bunalıyorum! Görüyorsun ya, her gittiğimiz yerde mütemadiyen dert, şikâyet dinliyoruz... Her taraf derin bir yokluk, maddi, manevi bir perişanlık içinde... Ferahlatıcı pek az şeye rastlıyoruz; Maateessüf memleketin hakiki durumu bu işte!..."
Tarih, geçmişi sorgulayarak toplumların geleceğiyle ilgili sağlıklı değerlendirmeler yapmayı kolaylaştıran bir bilim dalıdır. Günümüzde yaşanan olaylara tarihî pencereden bakıldığında, ATATÜRK'ü ve onun gerçekleştirdiği eserin büyüklüğünü zaman geçtikçe daha iyi anlamaktayız. Mustafa Kemal ATATÜRK, bağrından çıktığı Türk milletine güvenerek
Osmanlı Devleti'nin yıkıntıları üzerine yeni bir devlet ve toplum yapısı oluşturmak isteyen ATATÜRK, millî iradeye dayalı bir devlet sisteminin yanı sıra, kendi değerlerine yabancılaşmayıp, çağdaş ve evrensel değerlerden de uzaklaşmadan sürekli gelişen dinamik bir toplum idealiyle de doludur. Hedefine ancak bir inkılapla ulaşabileceğine inanan ATATÜRK, yapacaklarının kabul görüp, yerleşebilmesi için öncelikle ekonomiyi güçlendirmesi gerektiğinin farkındaydı. Ayrıca siyasette olduğu gibi ekonomide de tam bağımsızlığı ilke edinmiş, siyasi bağımsızlığın güçlü bir ekonomiden geçtiğini her zaman belirtmiştir. Bir başka deyişle ATATÜRK, tarihsel olayların belirlenmesinde ekonominin hayati bir öneme sahip olduğunun bilincinde olmuştur. Bu nedenle de Türkiye'nin, kuruluşundan günümüze kadar en önemli hedeflerinden birisi ekonomik gelişmenin sağlanması olmuştur. Bu ideal, öncelikle Millî Mücadele sırasında elde edilen kazanımların devamlılığının sağlanması düşüncesinden kaynaklanmış, ekonomik bağımsızlık ulusal bağımsızlığın temeli olarak görülmüştür.
ATATÜRK'ün altı ilkesinden biri olup, düşünce sisteminin bir parçasını oluşturan devletçilik, devletin ulusun yararına olabilecek her alanda, özellikle de ekonomik alanda etkinlik göstermesi olarak tanımlanabilir. 1931 yılında devletçilik kavramı okul kitaplarında şöyle anlatılmıştır: "Bizim takip ettiğimiz devletçilik ferdî mesai ve faaliyeti esas tutmakla beraber mümkün olduğu kadar az zaman içinde milleti refaha ve memleketi mamuriyete eriştirmek için milletin umumi ve yüksek menfaatlerinin icap ettiği işlerde bilhassa iktisadî sahada devleti fiilen alakadar etmektir."
"Yalnız serbest rekabetle bir ülkede ekonomik düzen kurulamaz; kurulabileceğini sananlar, kendilerini bir serap karşısında aldatılmaya koyuverenlerdir.”

Updates

See All
Reklam
Henüz kayıt yok

Comments and Reviews

See All
Henüz kayıt yok